Silahlı terör örgütüne üye olma - Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme - Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme - TBMM ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4044 Esas 2019/7947 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/4044 E.  ,  2019/7947 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Anayasal düzeni
ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya
görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme,
TBMM"ni ortadan kaldırmaya veya görevini
yapmasını engellemeye teşebbüs etme
yönünden, 15.07.2016 diğer suçlar yönünden
Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/6,7,9, 63, 3713 sayılı
Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan
kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye
teşebbüs etme, TBMM"ni ortadan kaldırmaya veya
görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme
suçlarından beraat kararına yönelik istinaf
başvurularının esastan reddi


Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre,
1-Silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafinin 01.06.2018 tarihli karara karşı temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden sair temyiz itirazlarının esastan reddine, ancak;
a-Sanığa silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen temel cezanın 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi ile artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin fıkra belirtilmeksizin aynı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
b-Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6,7 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün A2. bendindeki "5. maddesi” ibaresinin çıkarılması ve yerine "5/1. maddesi" ibaresi eklenmesi, hükmün A6. bendindeki "göndermesi gereği TCK"nın 58/6-7. maddesi” ibaresinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Anayasayı ihlal, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve TBMM"ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından verilen Beraat kararına yönelik katılanların temyiz istemi yönünden yapılan incelemede,
Müsnet suçlardan usulüne uygun olarak açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ikame olunup tartışılan deliller neticesinde oluşan vicdani kanaate istinaden ulaşılan hükmün 5271 sayılı CMK"nın 223/1. maddesi gereğince icra olunan duruşmada verilmesi gerekirken, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan verilen hüküm sırasında unutulması nedeniyle bilahare tarafların yokluğunda ve evrak üzerinden tesis edilen ilk derece hükmünün açıkça usule aykırı olduğunun anlaşılması karşısında Bölge Adliye Mahkemesince anılan Kanunun 280. maddesi gereğince duruşma açılıp tarafların da yöntemine uygun biçimde haberdar edilmelerinden sonra bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten BOZULMASINA 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Bilecik Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.