17. Hukuk Dairesi 2015/16082 E. , 2018/3927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu ... Otomotiv ..Ltd.Şti hakkında 6183 sayılı Yasa"ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini, kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa"nın 79. maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delil ve bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin dava dışı vergi borçlusu şirket ile ticari ilişkilerinin bulunduğu, ancak 04/01/2012 tarihli haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle dava dışı borçlu şirketin davacı şirketten istihkak ve alacağının bulunmadığı, dolayısıyla davacı şirketin dava dışı borçlu şirketin Vergi Dairesine borcundan dolayı sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacının borçlu şirket ... Petrol Ürünleri Madencilik Gıda Tekstil Pazarlama San. ve Tic.Ltd.Şti.ne dolayısıyla ..."ne borçlu şirketin borcundan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine, davacı adına çıkartılan ..."nün 20120222665010000001, 20120222665010000003, 20120328665010000001 nolu ödeme emirlerinin iptaline, davalı ...
tarafından davacı ..."nın banka hesaplarına ve araçlarının üzerine konmuş olan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tesbit istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı idare vekilinin tüm, davanın açılmasına davalı idare sebebiyet vermediğinden davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Harçlar Kanunun 2588 sayılı yasa ile eklenen (J) bendi hükmü uyarınca Genel Bütçe kapsamındaki kamu idareleri yargı harcından muaftır. Kural olarak dava kabul edilirse harç münhasıran davalıya yükletilir ancak davalı idare harçtan muaf olduğundan harcın davalıdan alınmasına karar verilmeyeceği gibi davacıya da yükletilemez. Bu durumda davacının peşin olarak yatırmış olduğu harcın iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.
Ne var ki, H.U.M.K’nun 438/7.maddesi uyarınca bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 9. satırında yer alan “Alınan harcın karar ve ilam harcı olarak mahsubu ile bakiye 6.575,58 TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,” cümlesinin silinerek yerine; “Davalı idare harçtan muaf olduğundan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.826,55 TL harcın talep halinde davacıya iadesine“ ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasası"nın 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.