11. Hukuk Dairesi 2016/5004 E. , 2017/7393 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/11/2015 tarih ve 2014/1703-2015/902 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafından düzenlenen Ocak 2011 reaktif cezasına ilişkin 154.761,67 TL’lik faturanın, sistem kullanım anlaşmasının öngördüğü ihtar şartının yerine getirilmemiş olması, 2010 yılına kadar para cezalarının uygulanmaması konusunda davalı TEİAŞ ile TEDAŞ Genel Müdürlüğü arasında mutabakat bulunması ve mutabakata rağmen para cezasına yönelik fatura düzenlenmesi, cezai şarta konu faturaların mevzuata aykırı olarak zamanında düzenlenmemiş olması, cezaya esas ölçümlerin mevzuata uygun olarak yapılmaması, faturaya esas hesaplamaların hatalı olması nedenleriyle hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ceza faturasının hukuka aykırı olduğunun tespiti ile 154.761,67 TL’nin faiziyle istirdadını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yargı yolu itirazında bulunmuş, müvekkili tarafından yapılan işlemin sözleşmeye uygun olduğunu, ihtara ilişkin sözleşme hükmünün dava konusu durumu kapsamadığını, ihlalin niteliği gereği önceden uyarı yapılması zorunluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında sistem kullanım ve bağlantı anlaşması yapıldığı, davacının kullanıcı olup, fatura döneminde mevzuatta tanımlanan sınır değerleri aştığı, dava konusu ihlallerin oluştuğu, taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşmasının cezai şartları düzenleyen 10. m. uyarınca davalı tarafından uyarı yapılıp, süre verilmesi ön şart olmasına rağmen davalının bu şarta uymadığı gerekesiyle, davanın kabulü ile 154.761,67 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 7.928,77 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.