14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5916 Karar No: 2016/132 Karar Tarihi: 12.01.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/5916 Esas 2016/132 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/5916 E. , 2016/132 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 29.12.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, eşi Şakir"in 28.09.2014 günü vefatıyla geride mirasçı olarak kendilerinin kaldığını, eşinin borçları bulunması nedeniyle mirası reddetmek istediklerini ileri sürerek mirasın reddinin tespitini istemişleridir. Mahkemece, davanın üç aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmişlerdir. Dava, mirasın reddinin tespiti istemine ilişkindir. Yasal mirasçıların murisin ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddetmeleri gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. HMK"nın 93. maddesi gereğince; "Resmi tatil günleri, süreye dahildir. Sürenin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saatinde biter." Somut uyuşmazlıkta, muris 28.09.2014 tarihinde vefat etmiş, davacılar ise 29.12.2014 günlü dilekçe ile mirasın reddinin tespitini istemişlerdir. Murisin vefatından sonraki üçüncü ayın son günü 28.12.2014 tarihi olup, bu tarih resmi tatil olan pazar gününe denk gelmektedir. Bu nedenle, HMK"nın 93. maddesi sürenin bitişini takip eden 29.12.2014 günü çalışma saati sonunda süre sona ermektedir. Davacılar tarafından 29.12.2014 tarihinde süresinde dava açılmış olduğundan mahkemece, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiştir, Türk Medeni Kanununun 426/2 maddesine göre bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışırsa vesayet makamının ilgilisinin isteği üzerine veya re"sen temsil kayyımı ataması gerekmektedir. Mirasın reddinde annenin hukuki yararı ile çocuğun hukuki yararı çatıştığından küçüğe kayyım tayin ettirilmesi, husumetin kayyıma yöneltilmesi,gösterdiği takdirde delillerin toplanması gerekirken, kayyım tayin ettirilmediğinden eksik hasımla işin esasının incelenerek karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.