Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/7197 Esas 2016/3564 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7197
Karar No: 2016/3564
Karar Tarihi: 19.04.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/7197 Esas 2016/3564 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine hükmetmiştir. Sanık, sahte belgeleri kendisine teslim eden kişinin şirket yetkilisi olduğunu ve belgelerin sahte olduğunu bilmediğini savunmuştur. Ancak deliller, sanığın bilerek sahte belgeleri kullandığını göstermektedir. Mahkeme, sanığın duruşmaya katılmadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar vermiştir. Ayrıca, sanık hakkında verilen uzun süreli hapis cezası ertelenirken, hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki yetkileri için uygulanmayacağına dair yanlış bir karar verilmiştir. TCK'nın 53. Maddesi'ne ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı da dikkate alınarak, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- CMK'nun 231. Maddesi: Sanığın duruşmaya katılmaması durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair hüküm.
- TCK'nın 53. Maddesi: Ceza yargılamalarında verilen hükümlerin infazı ve hak yoksunlukları hakkında düzenlemeler içeren madde.

21. Ceza Dairesi 2015/7197 E. , 2016/3564 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-) Sanığın ... Uluslararası Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi"nde şoför olarak çalıştığını,... isimli kişinin tır ile birlikte suça konu belgeleri kendisine teslim ettiğini, belgelerin süresi dolduğundan kuruma verip yenilerini aldığını, sahte olduğunu bilmediğini ısrarlı şekilde savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından,... ve anılan şirketin suç tarihindeki yetkililerinin tanık sıfatıyla beyanları alınıp, sanığın belgelerin sahte olduğunu bilerek kullandığına dair suç kastını ortaya koyan somut delillerin nelerden ibaret olduğu aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiği hususu ayrıntılı bir şekilde karar yerinde tartışılarak sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
2-) Kabul ve uygulamaya göre de;
a-) Suç tarihi itibariyle engel sabıkası bulunmayan sanık hakkında “usulüne uygun meşruhatlı çağrı kağıdı tebliğine rağmen duruşmaya katılarak CMK"nun 231. maddesinin uygulanmasına rıza göstermediği” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, kendi alt soyu üzerindeki yetkileri için uygulanmayacağının, diğer kişiler yönünden ise cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı,
c-) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 19.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.