11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/13933 Karar No: 2017/6426 Karar Tarihi: 09.10.2017
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13933 Esas 2017/6426 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi, Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ...’ın 213 sayılı Kanun’un 359/1-b (iki defa), 359/b, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/1 ve 62/1. maddeleri gereğince iki kez hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi üzerine yapılan incelemede, sanık hakkında verilen hapis cezası mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiği halde hüküm kurulması yasal değildi. Ayrıca, dava açılmayan \"2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma\" suçundan hüküm kurulamayacağına da karar verildi. Mahkeme kararının detaylarında kanunun 359/1-b (iki defa), 359/b, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/1 ve 62/1. maddeleri yer almaktadır.
11. Ceza Dairesi 2017/13933 E. , 2017/6426 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 13/06/2017 gün ve 2016/13966 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30/06/2017 gün ve KYB. 2017/39019 sayılı ihbarnamesi ile; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ...’ın, anılan Kanun’un 359/1-b (iki defa), 359/b, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/1 ve 62/1. maddeleri gereğince iki kez 18 ay 22 gün hapis ve 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/1,6,7. maddesi gereğince sanığın hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına dair İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2014 tarihli ve 2012/1249 Esas, 2014/402 sayılı kararının “1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan rapor değerlendirme komisyonu mütalaası, dayanağı olan vergi suçu raporunun ve 15.05.2012 tarihli iddianamenin "2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçuna ilişkin olduğu, her takvim yılı içerisinde işlenen "sahte fatura kullanma" ve "sahte fatura düzenleme" fiillerinin birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu ve "sahte fatura düzenleme" suçundan açılan davada "sahte fatura kullanma" suçundan hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, bu suçların birbirlerine dönüşmeyecekleri gözetilerek, dava açılmayan "2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma" suçundan hüküm kurulmasında, 2- Sanığın adlî sicil kaydında yer alan İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/145 Esas, 2009/862 sayılı kararının kesinleşme tarihinin suç tarihinden sonraki bir tarih olan 10/09/2009 tarihi olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/5. maddesine göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesinde ve sanık hakkında mükerrir olduğu gerekçesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ertelemeye ilişkin 51. maddesi hükmünün uygulanmasına yer olmadığına dair karar verilmesinde, isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla, Dosya incelendi, gereği görüşüldü: İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmekle, İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18.12.2014 gün ve 2012/1249 Esas, 2014/402 Karar sayılı kararının CMK"nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde ikmaline, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 09.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.