11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5429 Karar No: 2017/7384 Karar Tarihi: 19.12.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/5429 Esas 2017/7384 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/5429 E. , 2017/7384 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/11/2015 tarih ve 2014/579-2015/786 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında, dava dışı ... Su ve Ürünleri San. Tic. A.Ş."ne ait hisselerin %75"inin davalıya devrine dair protokol olduğunu, protokol uyarınca davacının 3 yıllığına şirkete müdür olarak atanacağının kararlaştırıldığını, davacının haksız ve hukuka aykırı bir şekilde genel müdürlükten el çektirildiğini, davacının ortaklık payından ıskat edilerek %25 oranında ortak kalma hakkının elinden alındığını, davacının şirket yönetim kurulu üyeliği görevinin de sonlandırıldığını ileri sürerek protokole aykırılığın tespiti ile maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin ... Su ve Su Ürünleri A.Ş."nin 5 hissedarından birisinin olduğunu, şirketin iş ve işlemlerinin yapılması için 5 yönetim kurulu üyesinin atandığını, yapılan iş ve işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmemekle birlikte yönetim kurulu üyeliği işlemlerinden kaynaklı zarar iddiası ile açılan davanın şirket tüzel kişiliği ile şirket yönetim kurulu üyelerine yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; ... Su ve Su Ürünleri Gıda Turizm San. ve Tic. A.Ş."nin ortaklarının davacı ... Mendil, davalı ... ile diğer kişiler bulunduğu, şirketin yönetiminin şirketin genel kurulu ile yönetim kurulu tarafından yürütüldüğü, şirketin sözleşmeye aykırı yönetildiği ve zarar uğratıldığı iddiası ile şirketin ortağına dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın dava şartı olan pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava taraflar arasında imzalanan 19.07.2010 tarihli hisse alım ve ortaklık sözleşmesine dayalı olarak açılmış olup, mahkemece bu husus gözetilmeden, sözleşmenin geçerli olup olmadığı, geçerli ise gereklerinin yerine getirilip getirilmediği, sözleşmenin ifasının mümkün olup olmadığı hususları araştırılmadan davanın şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerektiğinden bahisle husumetten reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.