4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/446 Karar No: 2015/14970 Karar Tarihi: 21.12.2015
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/446 Esas 2015/14970 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/446 E. , 2015/14970 K.
"İçtihat Metni"
.....
Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/08/2013 gününde verilen dilekçe ile yangın nedeni ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının sebebiyet verdiği yangından dolayı adına kayıtlı taşınmazlardaki zeytin ağaçlarının tamamen yandığını belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu"nun 49. maddesinde deyimini bulan zarar, mal varlığında meydana gelen bir azalmayı yani eksilmeyi ifade eder. Bu eksilme, mal varlığının zarar verici eylemin işlenmesi sonucu içine düştüğü durum ile bu eylem olmasaydı mal varlığının bulunacak olduğu durum arasındaki farktan ibarettir. Nitekim tazminatın amacı da mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi ve onun eski duruma getirilmesinin sağlanmasıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08/12/1965 günlü ve esas 4/219 ve karar 448 sayılı ilamında da belirtildiği gibi meyveli ağaçların kesilmesinden veya bunların hayatiyetine son verilmesinden doğan zararın ne şekilde hesap edileceği konusunda Borçlar Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda hayatın olağan akışı içerisinde oluşan hukuk kurallarının olaya uygulanması suretiyle adalete uygun bir sonuca ulaşmak gerekir. Meyveli ağaçların yaşamına son verilmesinden doğan zararın, bunların kaim değerinin tespiti suretiyle takdiri gerektiği kökleşen Yargıtay içtihatlarıyla belli olmuştur. Bir ağacın kaim değerini bulmak için uygulanması gereken yöntem ise ağaçların bulunduğu yerin ağaçlı değeri ile ağaçsız değeri arasındaki farkın tespiti ile bu farkın o yerde bulunan ağaç sayısına bölünmesi suretiyle gerçeğe en yakın zararın belirlenmesidir. O halde mahkemece yapılacak iş hem uzman, hem de yerin sürüm değerini bilen mahalli kişilerden seçilecek bilirkişiler ile keşif yapılıp civar yerlerdeki zeytin bahçeleri de emsal alınarak yukarıda belirtilen esaslar uyarınca zararın gerçek miktarının tespit ettirilmesidir. Bu esaslara aykırı olarak bir adet zeytin ağacının değerinin yanan ağaç adedi ile çarpılması sonucu maddi zarar hesaplanması şeklinde düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılıp karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. -/-
-2- 2015/446-2015/14970
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.