Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9303
Karar No: 2018/3911

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9303 Esas 2018/3911 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/9303 E.  ,  2018/3911 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı küçük ..."a çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, % 92 oranında maluliyete uğrayan davacının sürekli bakıma muhtaç hale geldiğini, davacı çocuğun uğradığı ağır bedensel zarar nedeniyle tüm davacıların manevi zarara da uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla davacı ... için 10.000,00 TL. ile diğer davacılar için 10.000,00"er TL. maddi tazminatın ve davacı ... için 50.000,00 TL. ile diğer davacılar için 10.000,00"er TL. manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 13.01.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini davacı ... için 130.000,00 TL"ye ve diğer davacılar için 70.000,00"er TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili, davaya konu kazada davalıların kusuru olmadığını, yaşı küçük davacı çocuğun bakım ve gözetiminden sorumlu olan davacı anne babanın kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında davacı tarafın gerçek maddi zararından sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delilere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 122.996,96 TL. maddi ve diğer davacılar için toplam 124.270,23 TL. bakım gideri olmak üzere toplam 247.267,19 TL. maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsiline, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına; davacı ... için 10.000,00 TL. ve diğer davacılar için 4.000,00"er TL. olmak üzere toplam 18.000,00 TL. manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar Levent ve Danyal"dan müteselsilen tahsiline, maddi ve manevi tazminata ilişkin fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74.) maddesi gereği, hukuk hakiminin, ceza mahkemesinin belirlediği kusur ile bağlı olmadığı da dikkate alındığında, ceza davası sonucunun beklenmeyişinde bir usulsüzlük bulunmamasına; sürekli bakıma muhtaç hale gelen davacı çocuk için belirlenen bakıcı giderinden, hakkaniyet düşüncesiyle indirim yapılmayışının Dairemiz uygulamalarına uygun bulunmasına göre; davacılar vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı ..."un, kaza sonucu çalışma gücünde oluşan azalma nedeniyle uğradığı zarar ile ömür boyu bakıma muhtaç olması nedeniyle ödenecek bakıcı giderinden oluşan zarar geleceğe ilişkin olduğundan, davacının muhtemel yaşam
    süresinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi önem kazanmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 24.12.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda, davacı çocuğun muhtemel bakiye yaşam süresinin alternatifli olarak TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre ve PMF 1931 Yaşam Tablosu"na göre ayrı ayrı belirlenip tazminat hesabının yapıldığı; mahkemenin bu rapordaki, TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre bakiye yaşam süresinin esas alındığı alternatifte saptanan tazminat miktarlarını kabul ettiği görülmektedir. Yargıtay ..."nun 1989/4-586 Esas- 1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacı çocuğun muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi gerekirken, anılan biçimdeki tespite göre hesap yapan bilirkişi raporu, hükme esas almaya elverişli bir rapor değildir.
    Yine, anılan bilirkişi raporunda, davacının zararı işleyecek evreye ilişkin kabul edilip işlemiş dönem hesabı yapılmadığı için, işleyecek döneme ilişkin tazminatının hesaplanmasında % 5 artırım ve % 5 iskonto yapılarak gelirin belirlendiği görülmektedir. Oysa, davacı çocuğun hesaba esas gelirin belirlenmesi bakımından gelirin her yıl %10 oranında artırılması ve %10 oranında iskonto edilmesi suretiyle hesaplama yapılması gerekirken, yerleşik uygulamalara aykırı şekilde, artırım ve iskonto oranının % 5 olarak kabulü de hatalı hesaplama niteliği taşımaktadır.
    Davacı çocuğun kaza tarihindeki yaşı ile ileride yapacağı işin belirli olmaması nedeniyle, işgöremezlik tazminatı hesaplamasına esas alınacak gelirinin, aktif yaşam süresinde AGİ dahil edilmiş net asgari ücret ve pasif yaşam süresinde AGİ hariç net asgari ücret olarak esas alınması suretiyle hesaplama yapılması gerektiği halde; hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, aktif dönem hesabına esas alınan yıllık 13.928,93 TL. gelirin nasıl belirlendiği ve neye ilişkin olduğu belli olmadığı gibi pasif dönem hesabına esas gelirinin de aktif dönemdeki gelirinin % 60"ı oranında olabileceği kabulüne dayanılması, Dairemizce benimsenen hesaplama ilkelerine uymamaktadır.
    Bu durumda mahkemece; davacı ..."un muhtemel bakiye yaşam süresinin PMF 1931 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmesi, tazminat hesabına esas gelirine ilişkin tespit ile işleyecek (bilinmeyen) aktif devre hesabının yukarıda ifade edilen biçimde yapılması, pasif devre hesabının ise AGİ
    dahil edilmemiş net asgari ücret üzerinden yapılması suretiyle, davacının talep edebileceği işgöremezlik tazminatı miktarının hesaplanması için, konusunda uzman başka bir aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Mahkemece de benimsenen ve dosya kapsamına uygun bulunan 31.05.2010 tarihli kusur raporu ile, davalı sürücünün kazada % 20 ve davacı çocuğun % 80 oranında kusurlu olduğu saptanmış; hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda ise, davalı sürücünün % 25 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek tazminat hesaplanmıştır. Mahkeme tarafından, hesap raporunda saptanan miktarlar ile kusur raporu gereği, davalı sürücünün % 20 kusur oranına göre tazminatların re"sen belirlendiği gerekçesiyle hükümde belirtilen maddi tazminatın saptandığı görülmektedir.
    Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda davalı sürücünün % 25 oranındaki kusuru kabul edilip tazminat hesabının buna göre yapıldığı; benimsenen ve dosya kapsamına uygun bulunan rapor gereği davalının % 20 kusur oranına göre tazminatın belirlenmesi sırasında, tazminattan iki kusur oranı arasındaki % 5"lik fark kadar ilave indirimin yapılması gerektiği dikkate alınmadan; yanılgılı biçimde, hesaplanan tazminatın % 20 kusur oranına tekabül eden bölümünün hesaplanıp hüküm altına alınması suretiyle, maddi tazminattan fazla kusur indirimi yapılması da bozmayı gerektirmiştir.
    4-Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacı çocuğun yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, davacılar için toplam 70.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
    6098 sayılı TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için
    gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu, davacı ..."un cismani zarara uğraması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının kazadaki yaralanmasına ilişkin tedavisinin uzun sürmesi ve tedaviye rağmen % 100 oranında sürekli işgöremez hale gelmesi nedeniyle oluşan zararın ağırlığı hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, tüm davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha ... manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
    Kabule göre de; hüküm altına alınan işgöremezlik tazminatı ile bakıcı gideri zararına ilişkin maddi tazminattan, davalı ... şirketinin poliçe limiti ile sınırlı biçimde sorumlu olduğu hükümde belirtilmiş olmasına rağmen, sigorta şirketinin poliçesindeki teminat limitinin ne kadar olduğu ve sigortacının sorumlu olacağı miktarın açıkça hükümde yazılmadığı görülmektedir. İşgöremezlik tazminatı ile bakıcı gideri zararının, trafik sigorta poliçesindeki farklı teminat gruplarına dahil olduğu da gözetilmek suretiyle, davalı ... şirketinin herbir zarar yönünden sorumlu olacağı miktarın hükümde açıkça belirtilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak biçimde hüküm tesisi yerinde olmamıştır.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar vekili, davalı ... vekili, davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 9.4.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi