19. Hukuk Dairesi 2014/17051 E. , 2015/5163 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı itirazın iptali-menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine ve karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı/karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili (asıl dava), müvekkili banka ile dava dışı İnter-...Ş arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, davalı ... ile dava dışı ... , .... , .... "ın sözleşmeye kefil olduklarını, kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine hesabın 01/07/2011 tarihinde katedildiğini, ... Noterliği’nin 05/07/2011 tarihli ve 19198 sayılı ihtarnamesi ile durumun davalılara bildirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Ankara 12. İcra Müdürlüğü’nün 2011/11233 sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, borçlu İbrahim Taflan"ın borcun tamamına itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili (asıl dava), müvekkilinin 16.07.2010 tarihinde asıl borçlu İnter- ...Ş"deki hisselerini devrettiğini, bu tarih itibariyle bu şirketin davacı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, borçlu şirketle davacı banka arasında 04.08.2010 tarihinde yeni bir kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile 10/12/2007 tarihli kredi sözleşmesinin ortadan kaldırıldığını ve müvekkilinin kefilliğinin sona erdiğini, takip dosyasında dayanak olarak 04.08.2010 tarihli sözleşmenin gösterildiğini, bu sözleşmede müvekkilinin imzasının bulunmadığını, müvekkilinin kefaletinin sona erdiğini, kefaletin sona erdiğine ilişkin olarak banka şubesine dilekçe verildiğini, banka şubesinin de yeni kredi sözleşmesi düzenlemesi nedeniyle bu beyanı kabul ettiğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine % 20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili (karşı dava), cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek kefaletin sona erdiğini, herhangi bir borcun bulunmadığını, borcun bulunmadığının tespitini istediğini, 04.08.2010 günlü kefalet sözleşmesinde müvekkilinin imzasının olmadığını, 10.12.2007 ve 22.12.009 tarihli sözleşmelerde de kefaletinin sona ermesi nedeniyle borcunun bulunmadığını belirterek bu sözleşmelerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili (karşı dava), dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak, karşı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı-karşı davacı ..."ın 22/12/2009, 10/12/2007 tarihlerinde genel kredi sözleşmelerini kefil olarak imzaladığı, 04.08.2010 tarihinde imzalanan sözleşmede ise imzasının bulunmadığı, çekilen kat ihtarnamesi, yapılan icra takibi ve dayanaklarını bildiren açıklamalarda borcun doğrudan hangi sözleşmeden kaynaklandığının açık şekilde belirtilmediği, bilirkişi raporunda alınan 5.000,00-TL"lik kredinin hangi tarihte açıldığının bildirilmediğinin belirtildiği, ancak gelen yazı cevabının hesap özetine göre 30/06/2011 tarihinde açılış bakiyesi olarak 5.000,00-TL"nin gösterildiği, bu nedenle söz konusu bedelin bu tarihte kredi olarak kullandırıldığı sonucuna ulaşıldığı, banka müdürünün avukata çektiği ve davacının kabulünde olan elektronik posta mesajına göre davalı ..."ın bankaya müracaat ederek daha önceki kefilliklerinden dolayı oluşan kredi borçlarını kapattığı ve kefaletini geri çektiği ve bankanın da buna göre işlem yaptığının anlaşıldığı, bu durumda davalının imzası bulunan 22.12.2009, 10.12.2007 tarihli sözleşmelerden dolayı borçlu bulunmadığı ve imzası olmayan 04.08.2010 tarihli sözleşmeden dolayı da borçlu olamayacağı, takibe geçen davacının kötü niyetinin ispatlanamadığı, bu nedenle davalının tazminat istemlerinin de mahkemece kabul görmediği gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.