Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekilinin 12/11/2009 tarihinde yapılan ihalenin feshi talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, yasal yedi günlük sürede açılmadığından bahisle talebin süre aşımından reddedildiği anlaşılmaktadır.
İİK.nun 134/2.maddesi hükmü gereğince, ihalenin feshini ilgililer ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin, ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzlukları en geç, ihale günü öğrendiği kabul edilir.
Somut olayda, şikayete konu ihalenin, 12/11/2009 tarihinde yapıldığı, ihalenin feshine ilişkin davanın da 16/11/2009 tarihinde, yukarıda anılan maddede düzenlenen yedi günlük sürede açıldığı görülmekle, mahkemece, şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken talebin süre aşımından reddi isabetsizdir.
Kabule göre de;
Şikayetçi vekilinin açtığı ihalenin feshi davası, mahkeme tarafından yedi günlük şikayet süresi geçirildiği gerekçesi ile reddedildiğine göre, işin esasına girilmemesi nedeni ile İİK.nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi uyarınca şikayetçi aleyhine para cezası verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.