Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9138
Karar No: 2017/9028

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9138 Esas 2017/9028 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı Hazine, köyde bulunan dört taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların adına tespit edildiği kadastro tespitine itiraz etmiştir. Mahkeme, 102 ada 22 ve 139 ada 4 parsellerin tespit gibi tescili, 103 ada 16 ve 139 ada 7 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar vermiştir. Hazine, 102 ada 22 ve 139 ada 4 parsellere yönelik temyiz etmiştir. Dosya incelendikten sonra, 139 ada 4 parsele yönelik temyiz itirazı reddedilerek hüküm onanmış, 102 ada 22 parsel yönünden temyiz itirazı kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Davada, 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durum saptanarak, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde
20. Hukuk Dairesi         2016/9138 E.  ,  2017/9028 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ...köyü 102 ada 22, 103 ada 16, 139 ada 4 ve 139 ada 7 parsel sayılı sırasıyla 44147,67, 45653,03, 7969,25 ve 4327,56 taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle bağ ve tarla niteliğiyle davalılar adına tespit edilmiştir.
    Davacı Hazine vekili 20.11.2009 tarihli her bir parsel için ayrı dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazlarda, imar ve ihyanın bulunmadığı, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi koşullarının davalılar yararına oluşmadığı ve aynı Kanunun 18. maddesi uyarınca Hazine adına tescili gereken yerlerden oldukları iddiasıyla dava açmış, yargılama aşamasında tüm parseller için ayrı ayrı açılan dava dosyaları birleştirilmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 102 ada 22 ve 139 ada 4 parsellerin tespit gibi tesciline, 103 ada 16 ve 139 ada 7 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından 102 ada 22 ve 139 ada 4 parsellere yönelik temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
    1)Davacı Hazinenin temyize konu ettiği 139 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, dava konusu taşınmazın ormana sınırının olmadığı gibi üzerinde 50-60 yaşlarında üzüm bağlarının bulunduğu anlaşılmakla temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Kanuna uygun olan hükmün onanmasına,
    2)Davacı Hazinenin 102 ada 22 parsel nolu taşınmaz yönünden temyiz itirazlarına gelince,
    Dava konusu 22 parsel hakkında mahkemece hükme dayanak yapılan 10.06.2014 tarihli ziraat bilirkişi raporunda ""taşınmaz içerisinde bağ olmadığı eğiminin yüzde 15-20 civarında olduğu ve üzerinde eski yapılmış teraslar bulunduğu, tamamında tarımsal faaliyet yapılmadığı, arazi içerisinde 10-15 tane meşe ağacı olduğu eğim yüksek olduğundan teraslanmış yerler dışında tarım yapılmasının mümkün olmadığı ve taşınmazın en fazla yüzde 10"nun teraslandırılmış olduğu imar ihya görmeyen ve hiçbir tarımsal faaliyet olmayan arazi niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Hükme dayanak yapılan 13.06.2014 tarihli orman bilirkişi raporunda ise 22 parselin orman olmadığı öncesinde tarım yapılmış olduğu belirtilmiş olup raporlar arasında çelişki bulunmakta olup, ayrıca dairemizce geri çevirme kararı sonrası dosyaya konulan 18.03.2016 tarihli orman bilirkişinin ek raporunda 22 parselin orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmekle raporlar arasında çelişki olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu nedenle; mahkemece, dava konusu 102 ada 22 parsel sayılı taşınmazı ve tüm tüm çevresini gösterir paftasının ilgili kadastro müdürlüğünden getirilerek, çekişmeli taşınmazın ve komşu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının var ise dayanak belgelerinin, tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının, davalı ise dava dosyalarının ilgili tapu müdürlüğünden istenerek dosya içine alınmasına, çekişmeli taşınmazın eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile keşifte uygulanan 1984 tarihli hava fotografı ve 1986 tarihli memleket haritası ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotograflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotografları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ve yine hava fotoğraflarının stereoskopik aleti ile üç boyutlu incelenmesi yapılarak taşınmazın niteliği üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları ve tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, mahallinde yaşlı, tarafsız yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan bölgede ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yöntemle gösterilecek taraf tanıkları, fen ve ziraat mühendisleri huzuruyla keşif yapılmalı ve keşif sırasında yerel bilirkişiler ve tanıklardan zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın tüm yönlerinden fotoğrafları çektirilmeli; teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, gerçek kişiler adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazinenin bir nolu bent gereğince 139 ada 4 parsele yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA; iki nolu bent gereğince 102 ada 22 parsel yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi