21. Hukuk Dairesi 2015/5140 E. , 2015/6723 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 2010/118 esas 2014/58 karar sayılı dosyada 37.218,86 TL maddi tazminat ile 60.000,00 TL manevi tazminatın davacıya , 10.000,00 TL manevi tazminatın eş ..."e olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazla taleplerin reddine karar verilmiştir. Kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine; Dairemizce 2014/10946 esas 2014/18670 karar sayılı ilam ile yerel mahkeme kararının davacı ... yararına hükmedilen 60.000,00 TL manevi tazminatın fazla olması nedeniyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak, 37.218,86 TL maddi, 55.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ve Kurumca yapılan ödemeler nedeniyle reddedilen maddi tazminat talebinin rededilen kısmı yönünden red vekil ücreti verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya kapsamından davacının iş kazası sonucu %38 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu ve davacı sigortalının %40, davalının %60 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.
Gerek mülga B.K"nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim: ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın
-karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların ... ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Bu ilkeler gözetildiğinde ve özellikle manevi tazminatın fazla olduğuna ilişkin olup mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemiz ilamında açıklanan ilkeler dikkate alındığında, davacı ... yararına hükmedilen 55.000,00 TL manevi tazminat fazladır.
Bunun yanı sıra Dairemizin 2014/10946 esas 2014/18670 karar sayılı ilamında davalının manevi tazminatın fazla olduğuna ilişkin temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Bu nedenle maddi tazminata ilişkin Mahkemece 2010/118 esas 2014/58 karar sayılı dosyada kurulan hüküm vekalet ücretini de kapsayacak şekilde kesinleşmiştir. Bu nedenle Mahkemece, maddi tazminata ilişkin talep bakımından kesinleşmiş hükmün varlığı sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.