Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13078
Karar No: 2017/7375
Karar Tarihi: 19.12.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/13078 Esas 2017/7375 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/13078 E.  ,  2017/7375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/12/2015 tarih ve 2014/1180-2015/1313 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile fer"i müdahiller vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19/12/2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... Işıkyıldız ve fer"i müdahil TMSF vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin Yurt Bank A.Ş"nin Pendik Şubesine 22/09/1999 tarihinde 31.000,00 TL yatırdığını, müvekkilinin bilgisi dışında bu paranın off-shore hesabına aktarıldığını, 21/12/1999 tarihinde BDDK tarafından YurtBank"a el konulması sonucunda müvekkilinin parasını alamadığını, banka yetkililerinin dolandırıcılık suçundan mahkum olduklarını, Yurt Security ... Bank Ltd"nin paravan bir banka olduğunu, bankanın haksız fiil sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek, 31.100,00 TL ana para ve bu paranın davalı bankaya yatırıldığı tarihten dava tarihine kadar işlemiş avans faizi olan 167.850,00 TL olmak üzere toplam 198.950,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, davacı vekili 03/12/2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, talebini 776,13 TL asıl alacak ve 4.049,66 TL işlemiş avans faizi olarak arttırmıştır.
    Davalı vekili, borçların muhatabı ve sorumlusunun TMSF olduğunu, davalı bankanın bu borçlardan dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin de geçmiş olduğunu, bankaya husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın husumet nedeni ile reddini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddini, aksi halde esastan reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Yurtbank A.Ş. tarafından davacıdan 31.100,00 TL tahsil edildiği ve tahsil edilen paranın aynı gün off- shore hesaplarına aktarıldığı, ayrıca davacının bunun dışında 22/10/1999 tarihinde 776,13 TL"lik daha off-shore hesabının bulunduğu, off -shore bankasının Türkiye’de mevduat toplama izni bulunmadığı gibi aslında toplanan mevduatların off-shore Bank’a yani yurt dışına hiç havale edilmediği,Yurtbank A.Ş’nin merkez şubesi nezdindeki hesaplarda tutulduğu ve bu hesaplardan ...Grubu Firmalarına aktarıldığı, banka yöneticilerinin bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan hüküm giydiği, davacının yatırdığı paraların Yurtbank A.Ş’ye yatırılmış mevduat sayılması ve Yurtbank A.Ş’yi devir alan davalı bankanın bu paradan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 31.100,00 TL"nin işlemiş 167.850,00 TL avans faizi ve dava tarihi olan 14/03/2014 tarihinden itibaren 31.100,00 TL"ye işletilecek avans faizi ile birlikte; 776,13 TL"nin, işlemiş 4.049,66 TL avans faizi ve ıslah tarihi olan 03/12/2015 tarihinden itibaren 776,13 TL"ye işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili ile feri müdahiller vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın, verdiği temyize cevap dilekçesinde davalı banka yararına bozulması isteminde bulunan fer"i müdahil ..."ın dilekçesi süresinde sunulmuş olmakla birlikte, temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının yatırıldığına dair makbuzun da dosya kapsamında bulunmadığı tespit edilmiştir.
    Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, yasal süre içerisinde temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, feri müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin ve feri müdahil TMSF vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    3-5411 sayılı Kanun"un 140. maddesi uyarınca davalı harçtan muaf olmasına rağmen hükmün üç numaralı bendinde karar ve ilam harcının davalı bankadan tahsiline karar verilmesi ile beş numaralı bendinde maktu ve peşin harcın yargılama giderine dahil edilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle feri müdahil ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekili ile fer’i müdahil TMSF vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekili ile fer’i müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, hükmün 3 numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine “davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından ödenen peşin harcın ve ıslah harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine” cümlesinin yazılmasına, ayrıca hükmün 5.bendinin hükümden çıkartılarak yerine “… Davacı tarafından yapılan 3,80 TL vekalet harcı, 143,00 TL tebligat gideri, 32,00 TL müzekkere gideri 2.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.228,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” yazılmasına, hükmün belirtilen şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden ...ye iadesine, 19/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi