17. Hukuk Dairesi 2015/9322 E. , 2018/3905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının idaresindeki aracıyla, yaya geçidinden karşıya geçiş yapan davacılara çarpması sonucu oluşan kazada davacıların yaralandığını, davacıların ... tarafından karşılanmayan tedavi ve yol gideri yapmak zorunda kaldıklarını, davacı ..."nin çalışma gücü kaybına uğradığını, ceza davasında avukat tuttukları için vekalet ücreti ödediklerini, davacıların uğradıkları cismani zarar nedeniyle manevi açıdan da zarar gördüklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL. maddi ve 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu kazada davalıya atfedilen tam kusuru kabul etmediklerini, ışık kontrollü kısımdan geçmek yerine yola kontrolsüz biçimde giren davacıların kazada asli kusurlu olduğunu, istenen tazminatların zenginleşme amacı taşıdığını ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacıların maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı ... için 50,00 TL. tedavi gideri, 100,00 TL. ulaşım gideri, 200,00 TL. bakıcı gideri olmak üzere toplam 350,00 TL. maddi tazminatın, davacı ... için 19,13 TL. tedavi giderinin olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacıların bu alacak kalemleri yönünden fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulmasına, diğer maddi tazminat taleplerinin reddine; davacı ... için 5.000,00 TL.
ve ... için 1.750,00 TL. manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin, davacı ... lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davacı ... lehine 1.750,00 TL. manevi tazminata hükmedilmiştir. Karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, bu davacı lehine hükmedilen manevi tazminat, davalı için kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer yönlere ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından, oluşa ve dosya kapsamına uygun biçimde düzenlenen rapordaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacı ... için manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, davacı ... yararına hükmedilen manevi tazminata ilişkin kısım yönünden, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer yönlere ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 339,51 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 09/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.