11. Hukuk Dairesi 2020/2896 E. , 2020/5626 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 15.11.2016 tarih ve 2015/448 E. - 2016/1073 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 05.03.2018 tarih ve 2017/692 E. - 2018/265 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereği mail order yöntemiyle gelen siparişler sonrası ödemelerle ilgili işlemlerin davalı bankaca yürütüldüğünü, davalı banka tarafından 27.03.2015 tarihli e-mail ile davacının mail order sistemiyle ödemelerini tahsil ettiği toplam 118.219,29 TL bedelli siparişlerin kart hamilinin bilgisi dışında olduğu bildirilerek, banka nezdinde bulunan hesaplarına Şubat ve Mart aylarında verilen toplam 226.431,71 TL"lik sipariş bedeli için 540 gün boyunca harcama itirazı gelebileceği ihtimaliyle haksız ve ihtimale dayalı olarak bloke konulduğunu ve davacıya ait olan 74.032,50 TL"nin iade alındığını, davalı banka tarafından verilen siparişlerin kart hamillerinin bilgisi dışında olmaları sebebiyle gerçek siparişler olmadığı beyan edilse de bu hususun doğru olmadığını, kart hamili imzasını taşıyan mail order formu bankaya gönderildikten sonra ödeme yapılması gerektiğini, davalı bankanın mail order formunun iletilmesini beklemeden ödemeyi davacı hesabına yansıttığını ve form iletildikten sonra da işlem yapma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının davacı hesabına bloke koyarak ve kesinti yaparak tazmin etmesinin mümkün olamayacağını ileri sürerek 98.528,16 TL üzerindeki blokenin kaldırılmasına ve hesaptan çekilen 74.032,50 TL"nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, banka ile davacı şirket arasında “Üye İşyeri Sözleşmesi” akdedildiğini, davacının kullandığı pos cihazı üzerinden yurt dışı bankalara ait kartlar ile mail order yoluyla gerçekleştirdiği işlemlerden 22 adedine kredi kartı hamillerince kart bilgilerinin izinsiz olarak yetkisiz kişilerce kullanıldığı yönünde ters ibraz (chargeback) adı verilen harcama itirazları geldiğini, itiraz edilen 22 adet işlem için ters ibraz kayıtlarının müvekkili bankaya ulaştığını, 19 adet işleme ilişkin olumlu sonuçlandığından yurt dışı bankaya iade işleminin gerçekleştirildiğini, ters ibraz süreci sonrası yapılacak ödemeleri teminat altına almak için blokeler konulduğunu ve olumsuz sonuçlanan işlemler sonrası blokelerin kaldırıldığını, davacının tam ve ağır kusuru ile zararın doğumuna sebebiyet verdiğini, satışa konu malların kart hamillerine teslim edildiğinin de ispat edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre Uluslararası ters ibraz (chargeback) kuralları doğrultusunda işlem yapan davalı bankanın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve 5464 sayılı Yasa hükümleri gereğince üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği, yurt dışı kartlar ile yapılan işlemler için harcama itirazlarının bankaya ulaştığı, yurt dışı banka kartlarının hamilleri tarafından işlemlerin kendi bilgi ve rızaları dışında yapıldığına dair itirazların yapılması üzerine uluslararası kurallar doğrultusunda işlemlerinin başlatıldığı, davacının hesabında bulunan dava konusu 74.032,50 TL"nin davalı banka tarafından alınarak itiraz eden kart hamillerinin bankalarına iade edildiği, dava tarihi itibariyle davalı banka tarafından davacıya iade edilmesi gereken bir tutarın bulunmadığı, davacı hesaplarına dava konusu yapılan 98.528,16 TL tutar bakımından davalı bankanın herhangi bir blokesinin bulunmadığı, kısa süreli blokeler koyulup daha sonra kaldırıldığından davalı bankanın bir kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/692 esas ve 2018/265 karar sayılı ve 05.03.2018 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine ilişkin verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun bulunan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/692 esas ve 2018/265 karar sayılı ve 05.03.2018 tarihli kararının ONANMASINA, dosyanın İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 18,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 02.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.