1. Hukuk Dairesi 2020/3995 E. , 2021/2145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL TAHSİLİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- bedel tahsili davası sonunda, yerel mahkemece verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, süresinde olmayan temyiz dilekçesi ile talep edilen duruşma isteğinin reddine karar verilerek dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nu raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan ..."ın 148 ada 61 parsel sayılı taşınmazını davalı oğlu ..."ın baskısı ile ..."ın borcunun teminatı olarak dava dışı ..."e satış suretiyle temlik ettiğini, dava dışı..."in de ..."ın yönlendirmesiyle taşınmazdaki 1/2 payını ..."ın oğlu olan davalı ..."a, 1/2 payını da davalı ..."na devrettiğini, akit tarihinde 70 yaşında olan mirasbırakanın akıl ve beden sağlığının yerinde olmadığını, davalı ..."nın mirasbırakanı kandırarak imza attırdığını, satış bedelinin de ödenmediğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tesciline, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar ..., iddiaların doğru olmadığını belirterek, davalı ... ise iyiniyetli alıcı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
İlk derece mahkemesince "...mirasbırakan ..."ın mirasçısı olmayan davacı ... yönünden davanın sıfat yokluğundan usûlden reddine, diğer davacılar yönünden ise, davalı ..."nın vekalet görevini kötüye kullandığı, kayıt maliki davalıların da iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne’ dair karara karşı davalı ... vekilinin istinaf başvurusu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, mirasbırakanın vekaletname tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile saptandığı, mirasbırakanın gerçek irade ve amacının taşınmazı bedelsiz olarak ve diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla oğlu ..."a mal etmek olduğu, taşınmazın keşfen belirlenen gerçek değeri ile akitte gösterilen değeri, davalı ..."in, taşınmazı vekaleten ara malike devreden davalı ..."yı aralarındaki ticari ilişki nedeniyle tanıması, ara malik konumundaki..."in taşınmazı bedelsiz devrettiğine ilişkin beyanı, ..."ın oğlu olan diğer davalı kayıt maliki ... ile aynı akitle pay temlik alan davalının bedelin ödenme şeklini ve miktarına ilişkin herhangi bir delil ibraz etmediği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde iktisabının iyi niyetli olmadığı ve Türk Medeni Kanunu"nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı, istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığı’ gerekçesiyle esastan reddedilmiş, anılan bu kararın, davalı ... vekilince temyizi üzerine,
Dairece; “... dinlenen tanık beyanlarından ve dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden, davalı ...’in çekişme konusu 148 ada 61 parseldeki ½ payı edinmesi sırasında kötüniyetli olduğu hususunun davacılar tarafından kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçeleri ile ilk derece mahkemesi kararı bozulmuş, ilk derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, "davacı ...’ın açtığı davanın, muris ... mirasçısı olmaması bu nedenle davada taraf sıfatının bulunmaması nedeni ile dava şartı yokluğundan reddine; davacıların davalı ...’na yönelik davasının, adı geçenin çekişme konusunda kötü niyetli olarak malik olduğu hususunun davacılarca ispat edilemediği gerekçesiyle reddine; Davalı ... yönünden davanın kabulü ile, dava konusu taşınmazın davalı ... adına olan ½ payın tapu kaydının iptali ile, taşınmazın tamamı 56 pay olarak kabul edilerek 28 payın ... adına, 7/56 ayın davacı ... adına, 3/56’şar payın da davacılar ... ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinde ve diğer davalılar yönünden yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine.
Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere HMK"nun 26. maddesinde "(1)Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (2)Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır." hükmüne, HMK"nun 297/2. maddesinde ise; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, mahkemece bozma ilamına uyularak davalı ... yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş, ancak iptal-tescil olmadığı taktirde mirasbırakan vekili olan davalı ..."dan tazminat isteği bulunmasına rağmen mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması yukarıda belirtilen kanun hükümlerine aykırı olduğu gibi hüküm tekrarı niteliğindeki ... adına olan 1/2 payın tapu kaydının iptaline karar verildikten sonra 28/56 payın diğer davalı ... adına tescili yönünden hüküm kurulması da hatalıdır.
Hâl böyle olunca; davalı ... yönünden tazminat istemi konusunda olumlu olumsuz karar verilmemesi, davalı ... yönünden ise, adına kayıtlı olan 1/2 payın davacıların payı oranında iptali ile davacılar adına payları oranında tescil ve kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.
Kabule göre; dava konusu taşınmazın 1/2 payı yönünden davanın reddedildiği gözetilmeksizin taşınmazın tamamı üzerinden hesaplanan harcın tahsiline karar verilmesi ve hakkındaki dava reddedilen kişinin de harçtan sorumlu tutulması doğru değildir.
Davacılar vekilinin açıklanan nedenlerden ötürü yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.