Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6769
Karar No: 2017/7373
Karar Tarihi: 19.12.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/6769 Esas 2017/7373 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/6769 E.  ,  2017/7373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/02/2016 tarih ve 2009/422-2016/290 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19.12.2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %49 oranında hissedarı ve kurucusu olduğunu, 14/11/2008 tarihli ortaklar kararı ile davalı ..."ın şirket müdürü olarak atandığını, bu karar ile müvekkilinin başhekim sıfatı ile şirkete ait hastanenin sevk ve idaresi ile yetkilendirildiğini, müvekkilinin şirketin kuruluşundan hastanenin yapımına kadar şirketin sevk ve idaresindeki bizzat bulunduğunu, davalı ...n"ın müdür olarak atanmasından sonra müvekkilinin şirketten uzaklaştırıldığını, müvekkilinin hastanenin belli yerlerine girmesinin engellendiğini, maaşının ödenmediğini, şirketin mali ve idari durumu hakkında bilgi verilmediğini, şirket çeklerinin şirket faaliyetleri ile ilgisi olmayan yerlerde kullanıldığını ileri sürerek, TTK 549 maddesinde izah edilen haklı sebeplerle şirketin fesih ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilleri gerçek kişilere husumet yöneltilemeyeceğini, davacının ortaklıktan kaynaklanan görev ve sorumluluklarını yerine getirmediği, davacının rekabet yasağına aykırı davranarak başka bir kurumda hekim olarak çalıştığını ve aynı konuda iştigal eden bir şirkete ortak olarak idarecilik yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 2008 yılında alınan kararla davalı ortak ..."ın oğlu ..."ın şirket müdürü olarak atandığı, bu atamadan sonra davacı ortağın dışlanmaya başladığı ve davacının da bu nedenle başka bir işyerinde çalıştığı, şirket müdürü ...n"ın şirketin faaliyetini engelleyecek şekilde şirkete ait ruhsat ve işletme hakları ile tüm demirbaşlarını çok az bedelle başka bir şirkete devrettiği, bu haliyle davacı açısından şirketin feshini istemek için haklı nedenlerin oluştuğu, ayrıca şirketin borca batık olması nedeniyle TTK 636/3. maddesinin uygulanmasına gerek görülmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve şirket müdürü ...n’ın davalı şirketi temsilen taraf gösterilmiş olup ...n’a karşı açılmış bir dava bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre, davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Ancak, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin davanın ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterli olup, şirket ortağına da husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bu durum karşısında, davalı ortak ... hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde gerçek kişi davalı hakkında da davanın kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekilinin  temyiz itirazlarının reddi ile davalı şirkete yönelik olarak kurulan hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."a verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, 19/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi