MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :Nitelikli cinsel saldırı, yağma kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM :Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Olay günü sanığın, eski cezaevi kapısının önünde mağdureye ""buraya gireceksin, ben seninle cinsel ilişkiye girmek istiyorum, çabuk ol" diyerek öpmesi ve kolundan tutup içeriye sokmaya çalışması şeklindeki eyleminin mevcut haliyle basit cinsel saldırı düzeyinde kaldığı gözetilip suçun takibi şikayete bağlı suçlardan bulunması ve mağdurenin 11.03.2016 tarihli dilekçesiyle şikayetten vazgeçmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 73/6. maddesi gereğince sanıktan vazgeçmeyi kabul edip etmediği de sorularak neticesine göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dosya içeriğine göre sanığın mağdureyi kolundan tutarak eski cezaevi içerisine sokmaya çalışmasına rağmen mağdurenin etkin direnmesi nedeniyle eylemini tamamlayamadığının anlaşılması karşısında, hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna teşebbüs yerine, aynı suçun tamamlanmış halinden mahkûmiyet hükmü kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
Hükümden önce 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararı değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık hakkında yağma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hükmün gerekçesinde sanık hakkında cezanın alt sınırdan verildiğinden söz edilmesine karşın, temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılarak uygulama yapılması suretiyle hükmün karıştırılması,
Sanığın mağdurenin zararını soruşturma evresinde karşıladığı anlaşıldığından, cezasında etkin pişmanlık nedeniyle TCK"nın 168/3. maddesi gereğince 1/2 oranında indirim yapılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde 1/3 oranında indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
Hükümden önce 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararı değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ile müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre tutuklu sanığın TAHLİYESİNE, sanığın başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesi hususunun mahalline en seri vasıtayla bildirilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 22.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.