Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14362 Esas 2017/6379 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/14362
Karar No: 2017/6379
Karar Tarihi: 05.10.2017

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14362 Esas 2017/6379 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık bir fabrikada reaktör teknisyeni olarak çalışırken, katılanın odasındaki çekmeceden fabrikanın formül ve proses dosyasını aldığı ve daha sonra işyerine dönmediği ve dosyaları da iade etmediği iddia edildi. Asliye Ceza Mahkemesi ise sanığı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırdı. Ancak, TCK'nın 155/2. maddesi ve fıkrasına göre bu suçun meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, dosyaların sanığa tevdi ve teslim edilmiş eşya niteliğinde olmadığı ve eylemin hırsızlık suçunu oluşturacağı göz önünde bulundurularak, hüküm bozuldu. Ayrıca, sanığın adli sicil kaydı bulunmaması gerekçesiyle suç işlemeyeceği şeklinde bir kanaat oluşmaması ve adli para cezasının birim gün sayısının belirlenirken asgari hadden tayin edilen hapis cezası ile çelişkiye düşülmesi de belirtilen diğer sebepler arasında yer aldı.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155/2. maddesi ve fıkrası
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi

11. Ceza Dairesi 2017/14362 E. , 2017/6379 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Katılan ..."na ait fabrikada reaktör teknisyeni olarak çalışan sanığın, katılanın odasındaki çekmeceden fabrikanın formül ve proses dosyasını aldığı, o tarihten itibaren işyerine dönmediği ve dosyaları da iade etmediği iddia ve kabul olunarak, sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 5237 sayılı TCK’nın 155/2. madde ve fıkrasında düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi gerektiği cihetle, somut olayda anılan dosyaların sanığa tevdi ve teslim edilmiş eşya niteliğinde olmadığı ve eylemin sübutu halinde hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Sanık hakkında hükmolunan hapis cezası takdiren asgari hadden tayin olunduğu halde aynı gerekçe ile hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasının birim gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak 300 gün olarak tayini suretiyle gerekçede çelişkiye düşülmesi,
b)Adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, geçmişteki hali gerekçe gösterilerek suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluşmadığından bahisle dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle yasanın aradığı objektif ve subjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.