9. Hukuk Dairesi 2015/2663 E. , 2016/13009 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVALILAR :
DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti, Cumartesi çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı Talebinin Özeti:
Davacı vekili, davalı "nin diğer davalı devraldığını, bu nedenle talep edilen alacaklardan her iki davalının da müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının fazla çalışma yapmasına, hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen bu çalışmaların karşılığının ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve Cumartesi günleri yapılan çalışma karşılığı ücret alacaklarını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davacının davalı bir çalışmasının olmadığını, davacının fazla çalışma yapması durumunda karşılığının ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen bu çalışmaların karşılığının ödenmediği, davacının davalı bir çalışmasının olmadığı ve bu nedenle davalı talep edilen alacaklardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davalı aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalı aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre, hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp, hafta tatili izninin Pazar günü dışında da kullandırılması mümkündür.
Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Hafta ve genel tatiller dinlenme hakkı kapsamında kaldığından, iş sözleşmesi ile bu tatillerde çalışma karşılığı ücretin, aylık ücretin içinde kararlaştırılmasına ilişkin hükümler geçersizdir. Bu nedenle bu tatillerde çalışılmasına rağmen, sözleşmede ücretin içinde kararlaştırıldığı gerekçesi ile tatil ücretinin reddi doğru değildir. Keza sözleşmede fazla çalışmanın ücretin içinde kararlaştırılması halinde ise bu sadece yılda 270 saatlik fazla mesai ücretin kapsadığı şeklinde değerlendirilmeli, tatil ücretini kapsamamalıdır.
Dosya içeriğine göre, davacının davalı "ne ait işyerinde şoför olarak çalıştığı, davacının kullandığı aracın takoğraf kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinden davacının bir kısım hafta tatili günlerinde çalıştığı ancak bu çalışmaların karşılığının işveren tarafından ödenmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan iş akdinde fazla çalışma ücretinin ücrete dahil olduğunun kararlaştırıldığı, bunun hafta tatili ücretlerini de kapsadığı, hafta tatili ücretlerinin ücrete dahil olduğu gerekçesiyle söz konusu talebin reddine karar verilmiştir.
Ancak, iş akitlerinde yer alan fazla çalışma ücretlerinin ücrete dahil olacağı yönündeki düzenlemelerin sadece fazla çalışma ücretini kapsadığı, hafta tatili ücretlerini kapsamadığı hususunun göz ardı edilmesi hatalıdır.
Bu nedenle, takoğraf kayıtları incelenerek, davacının çalıştığı hafta tatili günlerinin tespiti ile çalışılan bu günler için hafta tatili ücretinin hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir.
Hafta tatili ücretinin ücrete dahil olduğu gerekçesiyle hafta tatili ücreti talebinin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.