21. Hukuk Dairesi 2014/10913 E. , 2015/6672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, geçirdiği kazanın iş kazası olmadığına dair Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı... Madencilik Şirketinde çalışmakta iken 02/08/2004 tarihinde kömür aktarmakta iken vagon kasasının çıkması nedeniyle dengesini kaybetmesi suretiyle 4 metre yükseklikten düştüğünü ve sağ dizinin parçalandığını, bu olaya rağmen ... Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı"nın rapor ve müfettiş tahkikatı ile olayın iş kazası olarak kabul edilmediğini beyanla geçirdiği kazanın iş kazası olmadığına dair kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 28.9.2006 tarihli soruşturma raporunda sigortalı ..."ın 12.8.2004 tarihli rahatsızlığının bir iş kazası olup olmadığının tespitinin yapılan araştırmada mümkün olmadığının bildirildiği, müfettiş tarafından ifadesi alınan tanıkların beyanlarına göre davacının, vagondaki kömürlerin siloya nakliyat ve aktarma işini yaptığı, yine tanıklardan..."ın beyanlarına göre davacının bu aktarma işini yaptığı sırada düştüğünü, oluklardaki kömürlerin birikmiş olduğunu gördüklerinde aktarma işinde bir aksilik olduğunu anladıklarını gidip baktıklarında davacının düşmüş olduğunu gördüklerini, düştüğü yerden çıkardıklarını, ertesi gün işe geldiğini ancak bacağım ağrıyor dediği için yanına yardımcı verdiğini beyan ettiği, 25.11.2009 tarihli Yüksek Sağlık Kurulu raporunda sigortalının geçirdiğini iddia ettiği kaza sonrası (dava dosyasında bulunan belgelere göre) bu kadar kısa süre içerisinde anılan hastalığın oluşamayacağı kanısına varıldığından sigortalının maluliyetinin gerekmediğine karar verildiği, 30.1.2012 tarihli 3.... İhtisas Kurulu
raporunda davacının 2.8.2004 tarihinde geçirdiği iş kazasına bağlı oluştuğu bildirilen arızasına ait olay tarihli tıbbi belge mevcut olmadığından iddia edilen kaza ile illiyetinin kurulamadığı, % 19 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının bildirildiği, 21.11.2013 tarihli ... Genel Kurul kararında da aynı neticenin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını belirgin olarak olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa"nın 11/A maddesi oluşturmaktadır. Anılan maddeye göre, iş kazası a)sigortalının işyerinde bulunduğu sırada b)işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla c)sigortalının, işveren tarafından görev ile başka yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d)sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıya hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için 1)sigorta olayına maruz kalan kişinin 506 sayılı Yasa"nın 2. Maddesi anlamında sigortalı olması 2) Sigorta olayının, maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur.
Somut olayda; davalı işyerine ait dönem bordrolarının ve vardiya çizelgesinin getirtilmediği, müfettiş incelemesi sırasında çalışan olarak ifade veren..."ın gerçekten davalı işyerinde çalışıp çalışmadığının araştırılmadığı ve ifadesinin alınmadığı, bordroda ismi geçen ve kazanın olduğu gün aynı vardiyada çalışan kişilerden resen tanık araştırılarak ifadelerinin alınmadığı ayrıca davacının hastalığının 2.8.2004 tarihinde meydana gelen olay nedeni ile mi yoksa daha önce varolan bir hastalık nedeni ile mi meydana geldiğinin şüpheden uzak bir şekilde tespit edilmediği, davacının iş kazası tespitine konu hastalığına dair daha önce herhangi bir tedavi görüp görmediğinin araştırılmadığı, mevcut bulgu ve belgelere göre davacıdaki rahatsızlığın düşme sonucunda mı yada zamanla oluşan bir hastalık mı olduğu konularını irdeleyen yeterli rapor alınmadığı, bu itibarla 2.8.2004 tarihinde meydana gelen olay ile davacının arızası arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığı tespit edilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; kazanın olduğu iddia edilen döneme ilişkin dönem bordrolarını ve kaza gününe ait vardiya çizelgesini getirtmek ve bu bordrolarda ve vardiya çizelgesinde kayıtlı (aynı mesaide çalışan) ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, özellikle tanık..."ın kayıtlarını getirterek bu tanığın beyanını almak, yine bu tanığın müfettişe verdiği ifadesinde davacının düştüğünü görmeleri üzerine ona yardım ettiklerini, ertesi gün yanına yardımcı verdiğine ilişkin beyanı doğrultusunda diğer yardım eden kişilerin kimler olduğunu sorarak bu kişilerin beyanlarını almak, ayrıca davacının hastalığının 2.8.2004 tarihinde meydana gelen olay nedeni ile mi yoksa daha önce varolan bir hastalık nedeni ile mi meydana geldiğinin tespiti için davacının dava konusu hastalığına dair daha önce herhangi bir tedavi görüp görmediğini araştırmak, mevcut bulgu ve belgelere göre davacıdaki rahatsızlığın düşme sonucunda mı yada zamanla oluşan bir hastalık mı olduğu konularını irdeleyen, olay ile davacının arızası arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığını tespit eden yeni bir rapor almak, tüm deliller birlikte değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30/03/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.