4. Ceza Dairesi 2020/2976 E. , 2020/14210 K.
"İçtihat Metni"
Sanık ... hakkında hakaret suçundan yapılan yargılama sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1 ve 129/3. maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, yine anılan sanığın tehdit suçundan ise, 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanık ... hakkında hakaret suçundan yapılan yargılama sonucunda da, 5237 sayılı Kanun"un 125/1 ve 129/3. maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair Kaman Asliye Ceza Mahkemesinin 05/07/2018 tarihli ve 2017/131 esas, 2018/198 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11/06/2020 gün ve 2020/50926 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; "1-Hakaret suçu yönünden yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, sanıkların 11/07/2017 tarihli duruşmada, karşılıklı olarak şikayetçi olmadıklarını beyan etmiş olmaları karşısında, sanıklara isnat edilen ve 5237 sayılı Kanun"un 125/1. maddesi kapsamında kalan hakaret suçunun takibi şikayete bağlı suçlardan olduğu gözetilerek, sanıklar hakkındaki kamu davasının, 5271 sayılı Kanun"un 223/8. maddesi hükmünce düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinde,
2-Tehdit suçu yönünden yapılan incelemede;
a-Dosya kapsamına göre, sanık ..."ün üzerine atılı 5237 sayılı Kanun"un 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun, 02/12/2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/1-b maddesinin 3. alt bendi gereğince uzlaşma kapsamına alınmış olması karşısında, yargılama sırasında müşteki ve sanığa kovuşturma evresinde usulüne uygun uzlaşma teklifi yapılmadığı cihetle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilip uzlaştırma işlemlerinin yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
b-Kabule göre de, Mahkemesince, taraflar arasında husumet bulunduğu, mağdur ... ve ailesinin sanığa yönelik tahrik edici konuşmalarının olduğu, olay tarihinde karşılaştıklarında, mağdurun hakareti üzerine sanığın karşılık verdiği, ardından sanığın yaralama ve tehdit eylemlerinde bulunduğu, sanığın haksız tahrik altında üzerine atılı suçu işlediğinin kabul edilmesine, hakaret suçunda özel tahrik maddesi olan 5237 sayılı Knun"un 129, yaralama suçunda ise anılan Kanun"un 29. maddelerinin uygulanmış olmasına karşın, tehdit suçundan verilen hapis cezasında, sanık hakkında haksız tahrik hükmü gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, İsabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/04/2012 gün ve 10/438-141 sayılı kararında belirtildiği üzere, öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
İncelenen dosyada, sanık ..."ün, aralarında çıkan tartışma neticesinde elinde bulunan bıçak ile mağdur ..."ı yaraladığı sırada "Seni Kaman"da yaşatmayacağım" demek suretiyle tehdit etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin kesintiye uğramaması karşısında, sanık ..."ün eyleminin sadece silahla kasten yaralama suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılıp değerlendirilmesi gerektiğinden bu aşamada kanun yararına bozma talebi hakkında bir karar vermeye yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyada saptanan eksiklik giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, eksiklik giderildikten sonra kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 28/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.