Esas No: 2021/6169
Karar No: 2022/6141
Karar Tarihi: 24.10.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6169 Esas 2022/6141 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen mirasın hükmen reddi davasında, davacı vekili, murisin terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davayı kabul etmiştir. Ancak davalı vekili, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'ne başvurarak mahkeme kararının incelenmesini talep etmiştir. Daire, istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Bunun üzerine davalı vekili kararı temyiz etmiş ancak Yargıtay, mahkemenin belirtilen hususlar üzerinde durmaması nedeniyle kararı bozmuştur. Karşılaştırma yapmak için TMK'nin 605/2 maddesi kararın sonunda verilmiştir. Ayrıca Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük'ün 39/2. fıkrası ile ilgili belge sunulması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28/02/2019 tarihinde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne dair verilen 07/04/2021 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
1 DAVA
1.1. Davacı vekili, 07.05.2002 tarihinde vefat eden muris ...’ün terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddin tespitini talep etmiştir.
2 CEVAP
2.1. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
3 İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
3.1. İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne karar vermiştir.
4 BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
4.1. Hükmün istinaf yolu ile incelenmesi davalı vekilince talep edilmiştir.
4.2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
5 TEMYİZ
5.1. Davalı vekili, kararı temyiz etmiştir.
5.2. Temyiz Nedenleri
5.2.1. Davalı vekili, mirasın reddi için gerekli dava açma süresi olan 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın kabulü için terekenin borca batık olması gerektiğini, mirasçıların mirastan yararlanmış olmaları durumunda mirası kabul etmiş durumuna düşeceklerinden mirası red haklarının ortadan kalktığını, davacının mirastan yararlanmış olup olmadığı hususunun araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
6 YARGITAY KARARI
6.1. Dava, mirası hükmen reddin tespiti istemine ilişkindir.
6.2. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.
6.3. Somut olaya gelince; Akbank T.A.Ş Genel Müdürlüğünün 20.08.2020 havale tarihli yazı cevabında murise ait hesap kayıtları olduğu bildirilmişse de mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile hesap hareketleri temin edilmeden karar verilmiştir. İlgili bankadan mirasbırakanın ölüm tarihinden itibaren hesap hareketleri temin edilerek mirasçıların terekenin benimsenmesine yönelik eylemlerinin bulunup bulunmadığı denetlenmeli ve ölüm tarihi itibari ile hesapta para bulunması durumunda terekenin aktifi kapsamında değerlendirilmelidir.
6.4. Öte yandan, Ayancık Tapu Müdürlüğünün 27.08.2020 tarihli yazı cevabında muris adına aktif veya pasif taşınmaz kaydına ulaşılamadığı bildirilmiş ise de dosyada mevcut murisin ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin 08.07.2020 tarihli araştırma tutanağında murisin ölmeden önce kendisine ait evde ikamet ettiği belirtilmiştir. Yazı cevapları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
6.5.UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, Sinop ili, Erfelek ilçesi, ... Köyünde bulunan 104 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesinin muris adına kayıtlı olduğu ve Sinop ili, Merkez ilçesi, Ordu Köyünde bulunan 150 ada 6 parsel sayılı taşınmazda murisin 16/96 payı bulunmakta iken hissesinin 01.10.2021 tarih ve 7933 yevmiyeli satış nedeni ile terkin edildiği, terkin sebebini oluşturan 7933 yevmiyeli satışın murisin ölüm tarihinden sonra gerçekleştiği anlaşılmıştır. İlgili Tapu Müdürlüğünden taşınmaz kayıtları ve mirasbırakanın ölümünden sonra gerçekleştirilen işlemler getirtilerek mirasbırakanın net terekesi belirlenmeli ve mirasçıların terekeyi benimsemeye yönelik eylemlerinin bulunup bulunmadığı denetlenmelidir.
6.6. Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 371. maddesi gereğince davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, HMK 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan karardan bir örneğin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 24/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.