MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Kasten yaralama suçundan TCK"nin 36, 86/1, 86/3-a-e, 87/1-d, 62/1, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca 5 yıl 5 ay hapis cezası,
Sanık hakkında " 09/04/2014 tarihli katılana yönelik basit yaralama" suçundan kamu davası açılmış ise de, sanığın tüm aşamalardaki atılı suçu işlemediğine ilişkin istikrarlı savunmalarının aksini gerektirir sanığın isnat olunan suçu işlediğine dair ve cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı, kanuni ve takdiri delil elde edilemediği, sanığın müsnet suçu işlediği hususunun sabit olmadığı anlaşılmakla, CMK"nin 223/2-e maddesi gereğince atılı suçtan beraat.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Mahkemenin kabul ve uygulamasına göre, sanık hakkında TCK’nin 36. maddesi uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan tebliğnamedeki bozma görüşü benimsenmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’ın mağdur ...’yı kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ... hakkında 09/04/2014 tarihli kasten yaralama suçundan elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan ... vekilinin suç niteliğine, TCK’nin 36. maddesi koşullarının oluşmadığına, katılan ... Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin beraat kararının verilmemesi gerektiğine, ceza miktarına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A-Sanık ...’ın mağdur ...’ya yönelik 09/04/2014 tarihli kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B-Sanık ...’ın mağdur ...’ya yönelik 12/04/2014 tarihli nitelikli kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise,
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın soruşturma aşamasında alınan ilk beyanında eşi olan mağdurun 09/04/2014 günü eşinin facebookta bir şahısla görüştüğünü, telefonuna gelen mesajların tamamının cinsel içerikli olduğunu görmesi üzerine eşiyle tartıştıklarını ifade ettiği, mağdurun ise yine soruşturma aşamasında tartışma nedenlerinin facebook adresine başkalarının girerek çeşitli paylaşımlarda bulunması şeklinde beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki kısmen düşünce hilafına BOZULMASINA, 19/01/2021 gününde oy birliği ile karar verildi.