23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4830 Karar No: 2016/631 Karar Tarihi: 02.02.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4830 Esas 2016/631 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/4830 E. , 2016/631 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53 maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın suç tarihinden önceki dönemlerde Amerika"ya gitmişliğinin olduğu, katılan ile de Alanya"da tanıştıkları, katılanın çalışmak için yurtdışına gitmek istediğini söylemesi üzerine sanığın yabancı uyruklu bir bayanla evlenmesi halinde yurtdışına gidebileceğini söylediği, bu amaçla yapılacak masraflar için farklı tarihlerde toplamda 6.451 TL parayı annesinin adına kayıtlı hesaba yatırttığı, sonrasında ise yabancı uyruklu bayanın evlenmekten vazgeçtiğini belirttiği, bu suretle sanığın hile ile katılanı aldatarak menfaat sağlamak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı uyarınca sanığın hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olarak seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceği ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK 53 ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine "sanık hakkında TCK 53/1-2-3. fıkraların uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.