14. Hukuk Dairesi 2017/3035 E. , 2017/9730 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.02.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09.02.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 07.06.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalıların miras bırakanı ... tarafından müvekkiline satılması vaad edilen dava konusu 597, 603 ve 610 parsel sayılı taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalılar..., ..., ..., ...,...muris ..."ın mirasını reddetmiş olduklarından bu davalılar yönünden davanın pasif husumet ehliyetleri olmadığından sıfat yokluğu sebebiyle usulden reddine, davalı ... yönünden davanın kabulü ile, ... ili ... ilçesi ... köyü 610 parselde kayıtlı taşınmazın muris ..."ın adına kayıtlı ve tek mirasçı ..."a intikal edecek olan 1/3 hissenin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı yer 603 ve 597 parsellerde muris ..."ın herhangi bir hissesi bulunmadığından bu parseller yönünden de ayrı ayrı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 10.11.2015 tarih ve 2015/12154 E-10127 K sayılı ilamıyla “Somut uyuşmazlıkta, davacının dayandığı ... 11. Noterliği"nin 07.06.2001 tarihli, 16224 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile satış bedeli 18.000.000.000.00 TL olarak belirlenerek 11.000.000.000.00 TL"nin peşin ödendiği, kalan 7.000.000.000.00 TL bedelin de 30.07.2001 tarihinden 30.08.2002 tarihine kadar 500.000.000.00 TL olarak 14 adet bono ile taksitle halinde ödeneceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece, davacı tarafından bakiye bedelin ödenip ödenmediği hususunda tüm delilleri toplanmalı, bakiye bedelin ödendiği ispatlanamadığı takdirde satış vaadine konu kısmın dava tarihindeki rayiç değeri, ayrıca davacının ödediği tespit edilen bedelin satış vaadi sözleşmesindeki taşınmaz satış bedeline oranı belirlenmeli, bu bedeller belirlendikten sonra satış vaadine konu taşınmazın tesbit edilen dava tarihindeki rayiç değerinden davacının ödediği bedelin oranı mahsup edildikten sonra bakiye bedelin ödenmesi için davacıya süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. “ gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı ... yönünden ... İlçesi ... Köyü 610 parsele ilişkin davanın kabulü ile ... adına kayıtlı 1/3 payın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer taşınmazlar için ... hakkında açılan davanın usulden reddine, geri kalan davalılar hakkında açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili ve bir kısım davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olayda; dava konusu 597, 603 ve 610 parsel sayılı taşınmazlar yargılama aşamasında 3402 sayılı Yasanın 22/A maddesi uyarınca yenilemeye tabi tutularak sırasıyla 203 ada 23, 203 ada 5 ve 201 ada 23 parsel no’sunu aldığı anlaşıldığından, yenileme sonucu oluşan taşınmazlar üzerinden karar vermek suretiyle infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekirken sicil kaydı kapatılan ve üzerinde işlem yapma olanağı bulunmayan tapu kayıtları ile hüküm kurulması doğru değildir.
Mahkemece, değinilen bu husus gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.