MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Olay tarihinde şüphe üzerine durdurulan sanığın kullandığı,....plakalı araca ait trafik ve tescil belgesi ile plaka ve sigorta poliçesinin sahte olduğunun iddia ve kabul edildiği olayda; ele geçirilen suça konu belgelerin değişik zamanlarda düzenlediğine dair bir tespitin bulunmaması nedeniyle, aynı anda birden fazla sahte belgenin kullanılması halinde, sanık hakkında tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği, ancak birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde ele geçen plaka ve motorlu araç trafik ve tescil belgesi yönünden TCK"nın 204/1, yukarıda sayılan diğer belgeler yönünden ise anılan Yasanın 207/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı hüküm kurulması
2- Belge asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulmaması,
3- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321 nci maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.