11. Hukuk Dairesi 2016/1879 E. , 2017/7351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/09/2015 tarih ve 2015/75-2015/28 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların hukuka aykırı yönetimleri nedeniyle davalı ... Enerji’nin mal varlığını zarara uğratıcı işlemlerde bulunduklarını, ... Enerji"ye ait işletme ruhsatının kapsamında yer alan haklar ve işletme ruhsat sahasının yönetim kurulu kararları alınarak davalı M... Şirketi’ne kiralandığını, bu şekilde şirketin içinin boşaltılmaya çalışıldığını, kiralama yanında ruhsatın devir yolunun da seçildiğini, ... Enerji A.Ş ile M... Enerji A.Ş"nin hakim ortağının ... olduğunu, oğlu ..."ın ise ... Enerji A.Ş"nin yönetim kurulu başkanı olduğunu, her iki şirketin birlikte aynı adreste faaliyet gösterdiklerini, şirket ruhsatının aynı balkon içinde el değiştirdiğini, şirketin içinin boşaltıldığını, davacının şirketin %50 oranında 2000 adet A grubu nama yazılı hisssine sahip olduğunu, %45 oranındaki 18.000 adet A grubu nama yazılı hisse için dava açıldığını, böylelikle şirketin %82,25 oranındaki hissesinin davacı ile dava dışı Mehmet Tüfekçioğlu"na ait olduğunu, şirkete kayyım atanması gerektiğini, şirket yöneticilerinin TTK 336 maddesi uyarınca şirket ortaklarına karşı şahsen ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davacıya şahsen vermiş oldukları zarardan dolayı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 25000 TL zararın hukuka aykırı fiiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile ... Enerji A.Ş"ye ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ..., husumet ve zamanaşımı itirazlarında bulunmuş, ortak olmadıklarını ve yönetim kurulu üyelerinin ibra edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekili, davacının pay sahibi olmadığını, yönetim kurulu üyelerinin genel kurulda ibra edildiklerini, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava dilekçesinden zarar verici olayların 2003-2007 ve 2010 tarihlerinde meydana geldiği, her bir olay tarihinde meydana gelen zarar miktarının ne olduğu konusunda davacı vekiline talep sonucunu açıklaması için 18/02/2015 ve 13/05/2015 tarihlerinde 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği, bu süre içerisinde her bir olay tarihi ve olay tarihine denk gelen tazminat miktarının açıkça belirtilmediği, talep sonucunun dava dilekçesinde açık bir şekilde yer alması gerektiği, böylelikle TTK 336/5 ve TTK 309/son maddelerinde düzenlenen öğrenme tarihinden itibaren işleyen 2 yıllık zamanaşımı definin inceleme konusu yapılamadığı, dava dilekçesine ekli ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/271 E., 2010/436 K. sayılı ilamda davacının 3.kişi sıfatıyla davaya katıldığı, zarar verici eylemleri bu davada katılma dilekçesinde davacının öğrendiği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının birden fazla davasını aynı dava dilekçesi ile açması (objektif dava birleşmesi) bakımından her davaya ait talep sonucunu açıkça ve ayrı ayrı dava dilekçesinde göstermesi gerekmesine (Kuru, Baki; Ağustos/2016, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, s.235) ve HMK m. 119/1-ğ gereğince açık bir şekilde talep sonucunun gösterilmemesi halinde HMK m. 119/2 gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin tabii bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.