14. Hukuk Dairesi 2016/202 E. , 2017/9729 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.02.2013 gününde verilen dilekçe ile yüklenici ve arsa sahibinin temlikine dayanan tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yüklenici ve arsa sahibinin temlikine dayanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 27.01.2012 tarihli harici satış sözleşmesi gereği davacı tarafından davalı yüklenici temsilcisine ödenen 8.000,00 TL’nin haksız iktisabın gerçekleştiği tarihten işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile 8.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 27.01.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun;
"Bilinen Adreste Tebligat" kenar başlıklı 10. maddesinin birinci fıkrasında,
"Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.”
“Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti” başlıklı 35. maddesinin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarında,
“Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır
Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır.
Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.”
Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin;
"Bilinen adreste tebligat" kenar başlıklı 16. maddesinde;
"(1) Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır.”
Hükümlerine yer verilmiştir.
Somut olayda; mahkemece, dava dilekçesi tebliği, ilk olarak davalı yüklenicinin dava dilekçesinde bildirilen adresine yapılmış olup, tebligat evrakı iade edildikten sonra doğrudan ... Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından bildirilen adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunun 35. maddesine göre usulsüz yapılmıştır.
Bu durumda; mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanunundaki ve yönetmelikteki düzenlemeler gözetilerek öncelikle davalı şirketin dava dilekçesinde belirtilen adresine tebligat çıkarmalı, bu adreste bulunmadığının tespit edilmesi halinde davalı şirketin ticaret sicil müdürlüğünden kayıtlı adresi sorulmalı ve tebligat bildirilen bu adrese yapılmalıdır. Bu şekilde de davalı şirkete tebliğ yapılamadığı takdirde, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre işlem yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Taraf teşkili tam olarak sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.