Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10871
Karar No: 2018/1815
Karar Tarihi: 20.02.2018

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/10871 Esas 2018/1815 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı, taksirle ölüme neden olma suçlamasıyla şüpheli hakkında yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir. Ancak Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından yapılan açıklamada, kusurun belirlenmesi konusunun mahkeme hakimi tarafından yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, kusurun belirlenmesi için keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınması gerektiği ifade edilmiştir. Bu kararın gerekçesi olarak Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi gösterilmiştir. Sonuç olarak, 26.04.2017 tarihli ve 2017/2132 değişik iş sayılı kararın CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA karar verilmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi şu şekildedir:
\"Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şü
12. Ceza Dairesi         2017/10871 E.  ,  2018/1815 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi

    Taksirle ölüme neden olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Menderes Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/04/2017 tarihli ve 2017/378 soruşturma, 2017/438 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İzmir 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 26/04/2017 tarihli ve 2017/2132 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre, somut olayda şüphelinin sevk ve idaresinde bulunan araç ile seyir halindeyken arkadan aracıyla gelerek çarpan maktülün hayatını kaybettiği, müştekinin olay nedeniyle şikayetçi olduğu, 31/01/2017 tarihinde düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı raporuna göre meydana gelen olay nedeniyle şüpheli araç sürücüsünün herhangi bir kural ihlali yapmadığının tespit edildiği, Menderes Cumhuriyet Başsavcılığınca, söz konusu rapora göre şüphelinin kusurunun bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 05/09/2013 tarihli ve 2012/19402, esas, 2013/19286 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere taksirle işlenen suçlardan dolayı kusurluluk değerlendirmesi ancak mahkeme hakimi tarafından yapılabileceği, kusurun belirlenmesi normatif bir değerlendirmeyle mümkün olmakla birlikte, konunun teknik bilgiyi gerektirmesi, hakimin hukuk bilgisiyle sorunu çözemeyeceği durumlarda, bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinde dahi, bilirkişinin inceleme yetkisi kusurlulukla ilgili olmayıp, işin tekniği ve norma aykırı davranışın belirlenmesi ile sınırlı olacağı, bilirkişi raporlarının mahkemeyi bağlayıcı değil, delilleri değerlendirme vasıtalarından biri olduğu, mahkemelerin gerekçelerini açıklamak suretiyle bilirkişi raporlarına itibar edip etmeme hususunda takdir ve değerlendirme hakkına haiz bulunduğu, bilirkişi tarafından münhasıran hakimin yetkisinde bulunan kusurluluk konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmaması gerekmekle birlikte, bu yöndeki bir değerlendirmenin de hakimi bağlayıcı bir yönünün bulunmadığı, meydana gelen olay nedeniyle keşif yapılarak bilirkişi raporu aldırılması ve soruşturmanın buna göre sonuçlandırılması gerektiği gözetilmeden, yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 02.11.2017 gün ve 94660652-105-35-10880-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay tarihinde, şüphelinin sevk ve idaresindeki kamyon ile meskun mahalde, gece vakti, 7.5 metre genişliğindeki iki yönlü ve aydınlatmalı yolda, park ettiği yerden anayola çıkıp seyir halinde iken, aynı yönde arkadan gelen ölen... idaresindeki kamyonetin, kamyona arkadan çarptığı, ölenin olaydan 3 saat sonra alınan alkol raporunda 274 promil (olay anında 319 promil) alkollü olduğu ve kamyonetin kamyonun arka kasasına girdiği ve bu şekilde yaklaşık 1200 metre sürüklendiği, arkadan bir aracın çarptığını anlayan şüphelinin kamyonetten kurtulmaya çalıştığı ve anayoldan tali yola girerek kaçtığı olayda; maddi olayın ve kusur durumunun şüpheye yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve delillerin etraflıca araştırılıp ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmediği anlaşılmakla,
    Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İzmir 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 26.04.2017 tarihli ve 2017/2132 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi