Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine yapılan takipte borçlu vekili, takip talebinde fazladan 16.000 TL işlemiş faiz talep olunduğunu, bilirkişi incelemesi yapılarak işlemiş faiz miktarının düzeltilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, şikayetçi borçlunun bilirkişi ücretini yatırmaması üzerine, 18.03.2010 tarihli oturumda 200 TL bilirkişi ücretini yatırması için şikayetçi borçluya 10 gün kesin mehil verilmesine karar verilmiş ve duruşma da 22.04.2010 tarihine talik edilmiştir. Dosyada bulunan PTT makbuzundan söz konusu bilirkişi ücretinin 03.03.2010 tarihinde şikayetçi borçlu tarafından dosyaya gönderildiği görülmüştür. Bu durumda bilirkişi ücreti, duruşmada verilen kesin süreden çok önce yatırıldığından  yatırma ile ilgili amaç hasıl olmuştur.
Bu durumda şikayetçi borçluya verilen 10 günlük kesin süre içerisinde bilirkişi ücretinin dosyaya yatırıldığının kabulü gerekmekte olup, mahkemece gerekli işlem yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, söz konusu paranın süresinde yatırılmadığından bahisle istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.