Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3277 Esas 2019/898 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3277
Karar No: 2019/898
Karar Tarihi: 18.02.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3277 Esas 2019/898 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/3277 E.  ,  2019/898 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilâmda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacının tefecilere borçlanan arkadaşına yardımcı olmak için ona kefil olduğu ve bu şekilde dava dışı ... satın alınan araç karşılığı 2.500,00 ve 9.250,00 TL olmak üzere iki senet verildiğini, aynı zamanda ...’ün kendisinin alacaklı davacının borçlu olduğu ... 3. İcra Müdürlüğü"nün 2005/4696 sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattığını, bu dosyadaki ödemelerin devam ettiği ve alacağın ... tarafından ...’a devredildiğini, bu şahısların birlikte hareket ettikleri ve tefecilikten cezalandırılmalarına karar verildiğini, davacının borcu ödediği halde hem senet hem de icra dosyası ile iki kez borçlandırıldığını ileri sürerek ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2005/4696 sayılı dosyası yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, ödenen paranın iadesine, davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., davacıyı tanımadığını, aralarında herhangi bir alışveriş olmadığını, diğer davalı ...’dan alacaklı olduğu ve borcuna karşı icra dosyasındaki alacağın kendisine temlik edildiğini, tefecilik suçundan dolayı yargılanmadığını ve ceza almadığını savunarak davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davaya dayanak icra takibinde dava tarihi itibarı ile davacının taraf sıfatının olmadığını, takibin 2005 tarihli olduğunu ve talebin zamanaşımına uğradığını, davacının hukuki ilişkinin varlığını kabul ettiğini, mükerrer ödemeyi yazılı belge ile ispat edebileceğini, ceza dosyasında davacının taraf olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, mükerrer ödeme yapıldığı iddiasında ispat yükünün davacıda olduğu, davalılara borçlu olunmadığının uygun delillerle ispat edilemediği, davalı ..."ın tefecilik suçundan mahkûmiyet kararı olmasının tek başına davanın kabûlünü gerektirmediği, dava dilekçesinde belirtilen araca ilişkin gerekli açıklamaların davacı tarafça yapılamadığı, dava dilekçesinde araç için senetlerle borçlanmanın yanı sıra davacının arkadaşına yardım etmek amacıyla kefil olduğu belirtilmesine rağmen borca batık olduğu söylenilen arkadaşın araç satın aldığı, bu nedenle borçlandığı şeklindeki iddiaların tutarlı olmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle tüm dosya içeriğine göre sübut bulmayan davanın ve davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ...’ın müşteki olduğu davalı Sanık ... hakkında ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinde tefecilik suçundan açılan davada, işbu davanın konusu olan ... 3. İcra Müdürlüğü’nün 2005/4696 sayılı takip dosyası da bulunmakta olup, mahkemece davalı sanığın bu takip dosyası ile daha önce tahsil ettiği paranın yeniden tahsil edildiği vakası sabit görülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereği ceza hâkiminin kesinleşmiş kararını dayandırdığı maddî vak’a hukuk hâkimini bağlayacağından davalı sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının kesinleşip kesinleşmediği beklenerek mevcût şekliyle kesinleşmesi hâlinde davanın kabûlü gerekirken ceza davası sonucu beklenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.