Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2782
Karar No: 2017/9714
Karar Tarihi: 26.12.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/2782 Esas 2017/9714 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/2782 E.  ,  2017/9714 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.09.2006 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.02.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı paydaşı olduğu 1402 ada 2 parsel sayılı taşınmazda Muhterem Bıçkıcı’nın 1197/2400 payını davalıya satması nedeni ile, muvazaa iddiası ile Önalım hakkına dayanan tapu iptali ve tescil istemi ile dava açmıştır.
    Davalı vekili, bedelde muvazaa olmadığını ve fiili taksim iddiasında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2009/5751 Esas 2009/10608 Karar sayılı 07.12.2009 tarihli ilamı ile "taksimin ortadan kalktığı sabit olduğundan, davacının kötüniyetli kabul edilemeyeceği, önalım hakkının kullanılmasında usulsüzlük bulunmadığı, mahkemece tarafların diğer iddia ve savunmaları üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak davacının bedelde muvazaa iddiası yerinde görülerek davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
    Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2012/10770 Esas 2013/2755 Karar sayılı 20.02.2013 tarihli ilamı ile "..Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Muvazaa iddiasının kanıtlanmasında tanık beyanlarının payların davalıya hangi bedel karşılığı satıldığı konusunda açık, kesin ve görgüye dayalı olması gerekmektedir. Ayrıca muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arz eder. Bu nedenle mahkemece, varsa davacının, bedelde muvazaa iddiasına ilişkin tanıkları dinlenilip, tüm delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği" belirtilerek hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, 1402 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 1197/2400 hissenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bedelde muvazaa iddiasının kabulüne, depo edilen 118.487,00 TL"nin davalıya ödenmesine, ipoteğin fekkine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmesi üzerine
    Dairemizin 22.12.2015 tarih ve 2015/9917 – 2015/11904 Esas -Karar sayılı ilamı ile Tanık beyanlarının açık, kesin ve görgüye dayalı olmadığı, keşfen belirlenen değerin tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamayacağı, mevcut delil durumuna göre davacının bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından akitte gösterilen satış bedeli üzerinden önalım hakkının kullanılıp kullanmayacağı sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; Mahkemece; bedelde muvazaa iddiasının ispatlanamadığından satış sözleşmesindeki bedel ve masraflar toplamı olan 253.750,00 TL önalım bedeli üzerinden Davanın Kabulü ile, 1402 ada 2 parsel nolu taşınmazın, davalı adına kayıtlı, 1197/2400 hisesinin tapu kaydının iptali ile, davacı adına tapuya tesciline, yargılama masrafının tamamından davalının sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
    I-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı’nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    II-Davalı’nın diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır.
    Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyette satımın üçüncü kişiye satışı anında doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılır hale gelir. Önalım hakkı ancak dava yolu ile kullanılabilir. Davalı önalım hakkına tabi taşınmazda pay satın almış olup, davacı önalım hakkını ancak dava yolu ile kullanılabileceğinden davalı ilk celsede davayı kabul etse dahi, yargılama giderlerinden sorumludur.
    Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
    Somut olayda; Önalım hakkına konu 1402 ada 2 sayılı parsel sayılı taşınmazdaki toplam 1197/2400 pay 250.000,00 TL bedelle taşınmazın diğer paydaşı ...ı tarafından davalı ..."ye satılmıştır. Davacı, 6.500 TL üzerinden harç yatırarak tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, mahkemece tespit edilecek gerçek değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı kabul edildiği halde depo kararı verilen önalım bedeli ve tapu masrafları ile birlikte toplam 253.750,00 TL üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama masrafının tamamından davalının sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
    Davacı tarafından depo edilen 253.750,00 TL önalım bedelinden, davacının satış bedeli olarak iddia ettiği 6.500 TL üzerinden davacı yararına, muvazaa iddiası kanıtlanamayan bölüm olan 247.250,00 TL üzerinden de davalı yararına karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesine göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve bu orana göre de harç dışında yargılama masrafından tarafların sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1)Numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı’nın sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    26.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi