20. Hukuk Dairesi 2016/2220 E. , 2017/8987 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili, 21/05/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile; davalı gerçek kişiler adına kayıtlı olan ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... parsel sayılı taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde olduğu halde, 2013 yılında 56 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman kadastro çalışması sonucunda orman sınırı dışında bırakıldığını ancak eylemli orman niteliğinde olduğunu belirterek, taşınmazın orman sınırı içine alınmasına, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve el atmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmış, mahkemece, tapu iptali tescil davasının tefrikine, orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, 56 numaralı Komisyonun orman sınırı dışına çıkarma ve 2/B madde uygulaması işleminin iptaline, taşınmazın orman sınırı içine alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1... 4... yılında keşinleşen orman kadastrosu, 1... 51 yılında 5653 sayılı Kanuna göre makiye ayırma işlemi, 22/04/2013 tarihinde 30 gün süre ile ilan edilip eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1... 82 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1... 4... yılında kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, yörede 1... 50 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre makiye ayırma çalışması; 1... 82 yılında 4753 sayılı Kanuna göre oluşturulan tapu kaydı uygulanmak suretiyle kadastro tespiti yapılmış ve 2013 yılında orman sınırı dışında bırakılmış ise de; yüksek eğimli, üzeri makilik, eylemli Devlet ormanı niteliğinde olduğu, kaldı ki; yörede maki sahalarının tespitine dair talimatnamenin 5 ve 6. maddeleri gereğince orman muhafaza karakteri taşıyan taşınmazların orman rejimi dışına çıkartılmaması gerektiği açıklanarak, daha önce yapılan işlemin yasa ve yönetmeliğe aykırı olması nedeniyle makiye ayırma işleminin iptal edildiği, 5653 sayılı Kanunda ve 17/08/1... 50 tarihli yönetmelikte maki komisyonlarının kesinleşmiş orman sınırı içinde maki tespit işlemi yapacağı konusunda hiçbir hüküm bulunmadığı gibi, ormanların ve orman muhafaza karakteri taşıyan makiliklerin hiç bir zaman makiye ayrılamayacağı, ayrılmış olsa bile yasaya aykırı olarak yapılan işlemin yok hükmünde olacağı, HGK"nın, YKD"nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-1... /... 7 sayılı kararında kabul edildiği gibi taşınmaz 1... 4... yılında kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığından, çekişmeli taşınmaza revizyon gören tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiği, orman içinde kalan ya da orman sınırı dışına çıkartılan alanlarda tapu kayıtlarına değer verileceğine ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 45. maddesi Anayasa Mahkemesinin 01/06/1... 88 gün 31/13 ve 14/03/1... 8... gün 35/13 ve 13/06/1... 8... gün 7/25 sayılı kararları ile iptal edildiğinden, davalı kişilerin dayanacağı bir yasal yol bulunmadığı, tüm açıklanan nedenlerle geçerli bir makiye ayırma işlemi olmayan ve makiye ayırma işlemi de iptal edilen taşınmazın 1... 4... yılında yapılan orman sınırları içinde kalmaya devam ettiği gözetilerek 2013 yılında yapılan orman kadastrosunun iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır, ancak 1... .01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 60... ... sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A. maddesinde "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve aynı Kanunun 17. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen geçici 11. maddesine göre; "bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalı taraf aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi olması doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün 1. bent 5.ve 6. paragrafının hükümden çıkarılarak, yerine “60... ... Sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” sözleri yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının iadesine 07/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.