5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34076 Esas 2020/18544 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/34076
Karar No: 2020/18544
Karar Tarihi: 09.12.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34076 Esas 2020/18544 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararında, sanık hakkında 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Ancak, mahkemenin sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesi kapsamında kaldığını göz önünde bulundurmadan 5607 sayılı Kanun'un 3/5 ve 3/10. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar vermesi, hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Yüksek Mahkeme ayrıca, sanığın lehine olan düzenlemelerin göz önünde bulundurulması ve yerel mahkemenin uygulama yapma görevini yerine getirmesi gerektiğine karar vermiştir. Ayrıca, sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesi ile gün adli para cezasının uygulama maddesi hakkında yanlış bir hüküm verildiği belirtilmiş ve kanun maddelerinin doğru şekilde eklenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Son olarak, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin, hak yoksunluklarına hükmedilmesi konusunda Anayasa Mahkemesi'nin kararı göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle ifade edilmiştir: 5607 sayılı Kanun'un 3/18, 3/5, 3/10 ve 3/22. maddeleri, 7242 sayılı Kan

19. Ceza Dairesi 2019/34076 E. , 2020/18544 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ele geçen eşyanın niteliği ve suç tarihi itibarıyla eylemin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesi kapsamında kaldığı ve sanığın anılan madde hükmüne göre cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde 5607 sayılı Kanun"un 3/18 son fıkrası delaletiyle 3/5 ve 3/10. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabule göre;
1)Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması,
2) Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 62/1. maddesi yerine TCK"nun 62/2. maddesinin; gün adli para cezasının uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 52/2. maddesi yerine TCK’nun 52. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. Maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.