Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7240
Karar No: 2015/8517
Karar Tarihi: 28.12.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7240 Esas 2015/8517 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/7240 E.  ,  2015/8517 K.
"İçtihat Metni"


KARAR NO : 2015/8517 Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin alacağına binaen kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile . İcra Müdürlüğü"nün 2008/8008 E sayılı dosyası ile borçlu ... hakkında yasal takibe geçildiğini, borçlunun adına kayıtlı taşınmaz üzerine icra dosyasında 11.11.2008 tarihinde haciz konulduğunu, taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini, satış bedelinin alacaklıların alacaklarının tamamını karşılamaması üzerine düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinden 57.219,79 TL"sinin ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/3351 E. sayılı dosya alacaklısı davalı ..."nin rehin alacağına mahsuben verilmesine karar verildiğini, ancak söz konusu taşınmaz üzerine tesis edilen rehinle ilgili olarak alacak miktarı konusunda herhangi bir açıklığın bulunmadığını, gelen yazı cevaplarının birbirinden farklı miktarları ihtiva ettiğini, davalı bankanın dava dışı taşınmaz maliki .. .. olan alacağının satışı yapılan taşınmazla güvence altına alınmadığını, satılan taşınmazın, başka bir taşınmazın davalı bankaya olan borcunun yapılandırılması işleminin teminatı niteliğinde olduğunu, asıl borçlunun bu borcunu yapılandırarak süresinde ödediğini, davalı bankanın bu taşınmazdan dolayı alacağı bulunmadığnı, borcun tamamı ödendiğinde ipoteğin kalkacağını, alacağın varlığı kabul edilse dahi bildirilen tutarın yapılandırma nedeniyle faiz işletilmiş miktar olduğunu, peşin kapama miktarının bildirilmediğini ileri sürerek, ...İcra Müdürlüğü"nün 2010/3351 E. sayılı dosyasına yatan paranın müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, satışı yapılan taşınmaz üzerindeki ipoteğin, hem ipotek veren .. ..., hem de lehine ipotek verilen ...."nin borcunun teminatı olarak verildiği, bu hususun resmi ipotek senedinde açıkça ve ikinci sayfasının birinci maddesinde belirlenmiş olduğu, cetvelde de davalıya bu miktar kadar ödeme yapılmasına karar verildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, davalı alacağının esas ve miktarına yönelik sıra cetveline itiraza ilişkindir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken,
6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir. Dava tarihi 29.03.2011 itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK"nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra "Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır." hükmü ile de nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Mezkur Yasa"nın 5/1. maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
İİK"nın 142/1. maddesinde, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK"nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir.
Davalı tarafça, iş bölümü itirazında bulunulmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin iş bölümü ilişkisi olduğu gözönünde bulundurulduğunda, mahkemenin davanın niteliğine göre davaya bakmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
HMK"nın 297/1-c maddesinde hükmün "Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" kapsaması gerektiği belirtilmiştir.
Davacı tarafça, asıl borçlunun borcunun yapılandırıldığı ve ödenmekte olduğu, yapılandırılan borç ödendiğinde satılan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılacağı, davalı bankanın bu taşınmazdan dolayı alacağı bulunmadığı, alacağın varlığı kabul edilse dahi peşin ödeme nedeniyle faizden indirim yapılması gerektiği, davalının peşin kapama miktarını bildirmediği, bu nedenle talep edilen miktarın fazla olduğu iddia edilmiş olup, mahkemece davacı tarafın bu iddiasıyla ilgili herhangi bir tartışma ve değerlendirme yapılmaksızın, davacının bilirkişi raporu ve ek raporun bu yöndeki itirazlarını cevaplamadığına ilişkin itirazları da gözardı edilerek yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
3-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin vekalet ücretinin miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
4-Kabule göre, sıra cetveline itiraz davalarında tahsil hükmü içeren eda hükmü kurulmadığından, maktu tarife üzerinden belirlenecek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin vekalet ücretinin miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi