16. Hukuk Dairesi 2015/8503 E. , 2017/3646 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahallinde yeniden keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazın geleneksel biçimde kullanılagelen mera niteliğinde olup olmadığı hususunun yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorularak saptanması, davacının zilyetliği hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarının komşu parsellerin tutanak ve dayanak belgeleriyle denetlenmesi, komşu 102 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören tapu kaydı ile 102 ada 4 parsele uygulanan tapu kaydının çekişmeli taşınmaz yönünü kayalık olarak okuması nedeniyle imar-ihyanın gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi, tespit tutanağı bilirkişilerinin mahallinde dinlenmesi, taşınmazın öncesinin geleneksel mera olup olmadığının duraksamasız olarak tespit edilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile dava konusu 102 ada 71 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 38.690,40 metrekarelik kısmın davacı adına tapuya tesciline, kalan kısmın ise mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yerel Mahkemece, çekişmeli 102 ada 71 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 38.690,40 metrekarelik kısmının davacının dayandığı 14.06.1973 tarih ve 48 sayılı tapu kaydının kapsamında kaldığı ve bu kısım üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı ...’ün dayandığı tapu kaydı gayri sabit sınırlı olup, kadastro çalışmaları sırasında miktarıyla ve hatta fazlasıyla dava dışı 102 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara revizyon görüp uygulanmıştır. Mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin 20.12.2012 tarih ve 2012/6039 Esas, 2012/9681 Karar sayılı bozma ilamında da aynı husus vurgulanmış ve davacının dayandığı tapu kaydının dava dışı 102 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gördüğü, bu nedenle de çekişmeli 102 ada 71 parsel sayılı taşınmazı kapsamasının olanaksız olduğu belirtilmiştir. Keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi Hamit Vargün, çekişmeli taşınmazın öncesinin mera olduğunu, kadastro çalışmalarından 1-2 yıl önce davacı tarafından meradan açma yapmak suretiyle tarla haline getirildiğini, herhangi bir imar ve ihya işleminin yapılmadığını beyan etmiş, tespit bilirkişisi Muzaffer Vargün de beyanlarında davacının gösterdiği yerlerde 30 yıl önce hayvan otlattığını, taşınmazın kendisini bildi bileli mera olarak kullanıldığını, tarla ya da şahıs çayırı olmadığını beyan etmiştir. Keşifte görev yapan üçlü ziraat mühendisi heyeti tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın komşu 102 ada 72 sayılı mera parselinin devamı niteliğinde olduğu, bu taşınmazla arasında herhangi bir doğal ya da yapay sınır bulunmadığı, toprak yapısı, topoğrafyası ve bitki örtüsü bakımından mera parseliyle uyum sağladığı, çekişmeli taşınmazın tarımsal amaçlı olarak kullanılmasının mera bütünlüğünü bozacağı belirtilmiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, çekişmeli taşınmazın öncesinin kamu malı mera olduğu ve sonradan meradan açma yapmak suretiyle tarla haline getirildiği anlaşılmaktadır. Meralar, üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukuken değer taşımaz. Bu nitelikteki taşınmazların zilyetlikle iktisapları mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacının davasının tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen kısmına ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.