Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1578
Karar No: 2019/897
Karar Tarihi: 18.02.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1578 Esas 2019/897 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asıl davada davacı, davalıya üç adet taşınmazı toplamda üç milyon TL bedelle satmıştır. Davacı, davalının satış bedelinin kalanını ödemediğini iddia ederek alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada ise davacı, davalının ödeme yapmadığı gerekçesiyle ticari itibarının zarar gördüğünü ileri sürerek 100.000 TL manevi tazminat istemiştir. Mahkeme, davacı şirketin tek sahibi olduğundan dolayı davacının şirketine ödenen taşınmaz bedelinin davacı tarafından talep edilebileceğini, davacının gerçekten bir zararından bahsedilemeyeceğini ve manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmadığını belirterek davaların reddine karar vermiştir. Kararda herhangi bir kanun maddesi belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2017/1578 E.  ,  2019/897 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tic. Mah. Sıf.)

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak ve manevî tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilâmda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - KARAR -

    Asıl davada davacı vekili, davacının ve davacının hissedarı/yetkilisi olduğu şirkete ait üç adet taşınmazın davalıya toplamda üç milyon TL bedelle satıldığını, tapu devirlerinin yapıldığını, davalının peşin ödemesi gereken satış bedelinden peyderpey 350.000 TL’sini ödediğini, taşınmazlar üzerindeki ipotek ve hacizleri kaldırmak için de 1.275.000 TL ödediği, davacının 1.724.500 TL alacağının kaldığını, bunun için davalıya keşide edilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, taraflar arasında alım satım sözleşmesi yapılmadığını, davalının satış sırasında davacının tüm bedeli aldığını ifade ettiğini ancak davalının satıştan sonra ödeme yapmaya devam ettiğini bu durumda davalının resmî senedi kendisinin talil ettiğini iddia ederek davacının davalı şirketten olan alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, taşınmaz satışının tapu müdürlüğü huzurunda ve yetkili memur tarafından tanzim edilen satış sözleşmesine istinaden yapılarak devrinin gerçekleştirildiğini, davalının da bedelini ödediğini, satış bedelinin ödenmesi hususunda davacının herhangi bir ihtirazi kaydının olmadığını, resmi senette de parasını aldığını kabul ve beyan ettiğini, satıştan sonra taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, tapu müdürlüğündeki satış sırasında bedelini tam olarak aldığının resmi memur önünde ikrar edildiğini, işleme rağmen bedelinin ödenmediği gerekçesi ile davalının açtığı dava ile davacının ticari itibarına zarar verdiğini ileri sürerek 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre asıl davada, gerek gerçek kişi şirket yetkilisi adına olan taşınmaz gerekse şirket adına olan yani davalıya satılan üç taşınmazın bedelinin davalı şirket tarafından davacının yetkilisi olduğu şirketin hesaplarına aktarıldığı, her ne kadar davacının taşınmazının bedeli doğrudan davacıya ödenmemiş ise de davacının şirketine ödendiğinin sabit olduğu, ticaret sicil kayıtlarına göre davacının şirketin tek sahibi ve yetkilisi olduğu, gerçek kişi ile şirketin tüzel kişiliği ayrı ise de davacının şirketinin hesabına ödenen taşınmazın bedelini, tek yetkili davacının karar alarak şirket mal varlığınden alabileceği, bu nedenlerle davacının gerçekten bir zararından bahsedilemeyeceği dolayısıyla davacının alacağının bulunmadığı; birleşen davada ise, davacının ödeme yaptığı halde hakkında dava açılmak suretiyle ticari itibari sarsıldığından bahisle manevi tazminat talebinde bulunduğu, kişilerin haklarını aramalarının Anayasal bir hak olduğu, hak sahibi olduğundan bahisle sırf dava açılmış olmasının manevi tazminat talep etmeyi haklı kılmadığı, ayrıca şirketin bu nedenle itibarının zarar gördüğüne ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı ve manevi tazminatın yasal koşulları oluşmadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl dosyada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada verilen hükmü temyiz eden asıl davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınmasına, 18/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi