15. Ceza Dairesi 2017/36082 E. , 2019/2546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında:Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan TCK"nin 155/2, 43/1, 62/1, 51, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında: Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan TCK"nin 165/1, 43/1, 31/3, 62, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ..."nin, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan suça sürüklenen çocuk ..."in mahkumiyetine ilişkin hükümler, adı geçenlerin müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın ortağı olduğu şirketin yaptığı Engelsiz Yaşam Merkezi inşaatında ustabaşı olarak çalışan sanık ..."nin, temyiz dışı sanık ... ile birlikte, 2012 ve 2013 yıllarında değişik zamanlarda inşaatta kullanılmak üzere getirilen demirlerden bir kısmını parça parça şirkete ait ... plaka sayılı minibüse yüklemek suretiyle inşaat alanından çıkartıp hurdacılık yapan suça sürüklenen çocuk ...’e satıp parasını uhdesine geçirdiği iddia edilen somut olayda,
A) Sanık ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosya kapsamında toplanan delillere göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında; TCK"nın 155/2. maddesi gereğince hüküm kurulurken, hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Suça sürüklenen çocuğa yüklenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesine eklenen 253/1-c maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklar bakımından üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçların uzlaştırma kapsamında kalması nedeniyle aynı Kanun"un 253 ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Kanun"un 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise, gerekçesinin kararda gösterilmesi zorunluluğuna uyulmaması,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında; TCK"nın 165/1. maddesi gereğince hüküm kurulurken, hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan ve sabıkasız bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.