Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından takibe konu edilen bonolarda TTK’nun 688/6.madde ve fıkrasında öngörüldüğü şekilde tanzim yeri bulunmamaktadır. Borç da kabul edilmediğine göre mahkemece hiçbir işlem yapılmaksızın İİK’nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde borçlunun imzaya itirazının kabulü ile alacaklının icra inkar tazminatına ve para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmiş olup, bu durum temyiz eden alacaklı lehine olduğundan yapılan diğer yanlışlığın giderilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmedilen icra inkar tazminatı ve para cezasının karar metninden çıkartılarak kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara 15.İcra Mahkemesi"nin 08.04.2010 tarih ve 2009/1258 Esas, 2010/347 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün 1 no"lu bendinde yer alan "takip alacaklısı lehdar olduğundan asıl alacak üzerinden %15 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacak üzerinden %10 para cezasının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına" cümlesinin tamamının silinerek karar metninden çıkartılmasına ve kararın düzeltilen bu şekli ile İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına mahal olmadığına, 28.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.