Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/22425 Esas 2011/2000 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/22425
Karar No: 2011/2000

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/22425 Esas 2011/2000 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/22425 E.  ,  2011/2000 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/02/2010
    NUMARASI : 2010/14-2010/214

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 17.maddesi gereğince; "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ, aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerden birine yapılır." Açıklanan bu tebliğ şekli gerçek kişilere onların işyerinde yapılacak tebligatlarda uygulanmalıdır.
    Somut olayda borçlu C.Ç adına gönderilen ödeme emrinin tebligat adresi adı geçenin kendisine ait olmayıp diğer takip borçlusu olan oğlu H.Ç "nin işyeri adresidir. Bu olgu Bakırköy İcra Müdürlüğünün 2007/754 Tal.sayılı haciz tutanağından anlaşılmakta olup, haciz yapılan yer ile tebligat yapılan adres aynıdır. Kaldı ki, borçlu vekili tarafından da bu husus ileri sürüldüğünden, mahkemece bu konuda gerekli araştırma yapılarak tebliğ adresinin borçlunun şahsına ait işyeri olup olmadığı tespit edilmelidir. Bundan başka muhatap C.Ç adına tebligat yapılan kişi, takibin diğer borçlusu olup yapılan tebligat, takipteki sıfatları gözetildiğinde TK.nun 39.maddesine de aykırılık teşkil edecektir.
    O halde mahkemece, yukarıdaki kurallara göre inceleme ve değerlendirme yapılıp sonucuna  göre bir karar verilmeli, tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varıldığı takdirde 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi de gözetilerek başvurunun süresinde  olduğu kabul edilerek adı geçenin diğer itiraz nedenleri incelenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.