10. Hukuk Dairesi 2017/5208 E. , 2018/999 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan araştırma neticesinde ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında "Davacının çalışmasının geçtiği işyeri fırın olduğuna göre; mahalli sağlık kuruluşları ile belediye tarafından zaman içinde işyerinde kontrol yapılması ve buralarda kayıtlarının tutulması gerektiği gözetilerek dava konusu dönemi kapsayacak şekilde, bu kuruluşlardaki işyeri ile ilgili kayıtlar ve tutulan tutanaklar celbedilmeli, davalı işyerinde çalışanlar için sıhhat cüzdanı verilip verilmediği belediye ve ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, çalışanların mahalli kolluk birimine bildirimi yapılıp yapılmadığı sorulmalı, fırın işyerinde kayıtlara geçmiş kişiler ile, anılan fırından alışveriş yapması muhtemel komşu apartman görevlileri, bakkal ve benzeri komşu işyeri çalışanları re’sen tanık sıfatı ile dinlenmeli, davacının çalışmasının niteliği, süresi konusunda ayrıntılı ve somut bilgiye dayalı beyanları tespit edilmeli, tanık sözleri değerlendirilirken verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren, işçi ve işyeri ile ilişkileri, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, tarafların göstereceği diğer deliller toplanması" gerektiği belirtilmiştir.
Somut olay, incelendiğinde; davacının, 01.08.2000 tarihinden 30.08.2013 tarihine kadar davalıya ait fırın işyerinde çalıştığı, bildirilmeyen 01.08.2000-06.03.2010 tarihleri arası hizmet sürelerinin tespitine karar verilmesini istediği, Mahkemece, kararında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulü yönünde hüküm tesis edildiği görülmüştür.
Mahkemece, vergi kaydı olan davacının bağkur sigorlılık durumunun araştırılmadığı, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin tüm bordro tanıkları resen belirlenerek dinlenilmediği, eksik inceleme sonucu karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, öncelikle davacının 11.07.2002-11.07.2005 tarihleri arası kırtasiyecilik işinden dolayı vergi kaydı bulunduğu, bu döneme ilişkin bağkur sigortalılığının bulunup bulunmadığı davalı Kurumdan sorularak araştırılmalı, bu tür sigortalı hizmetlerin tespiti istemine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu gözetilerek, bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurularak, ihtilaf konusu olan 1.8.2000-6.3.2010 tarihini kapsar şekilde davacı işverenin Kurum nezdindeki dönem bordrolarında bildirilen ve dinlenilmeyen (... vs.) tüm bordro tanıklarının beyanına başvurulmalı bordro tanıkları yeterli olmaz ve ulaşılamaz ise aynı yörede komşu işverenler veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler titizlikle araştırılarak belirlenmeli ve bu çerçevede tanıkların bilgi ve görgülerine başvurulmalı, aynı zamanda davacı tarafından dosyaya sunulan yevmiye defterinde ismi geçen tüm şahısların beyanına başvurulmalı, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınarak tanık beyanları denetlenmeli, davacının anılan işyerinde çalışıp çalışmadığı, çalıştı ise hangi işi yaptığı belirlenmeli, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak eylemli çalışma olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği tüm açıklığıyla belirlenerek, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacı İsmail Hakkı Evren ile davalı Kazım Can"a iadesine, 15.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.