Hırsızlık - başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/569 Esas 2018/4820 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/569
Karar No: 2018/4820
Karar Tarihi: 05.04.2018

Hırsızlık - başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/569 Esas 2018/4820 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, hırsızlık ve başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanma suçlarından mahkum olmuştur. Sanığın, hakkında kovuşturma başladıktan sonra cezaevinden yolladığı dilekçesiyle gerçek kimliğini beyan ettiği ve kendiliğinden iftiradan döndüğü anlaşıldığı için TCK'nın 269/3-a maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gereklidir. Ayrıca, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek TCK'nın 142/2-b maddesi yerine 142/1-b maddesi uygulanmıştır. Sanığın yargılama gideri olarak yükletilen tutarın, terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu gözetilmediği gibi Anayasa Mahkemesi'nin 53. maddeye ilişkin iptal kararı da dikkate alınmadığı için karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK 269/3-a, TCK 142/1-b, TCK 142/2-b, 6352 sayılı yasa 100. madde, CMK 324. madde 4. fıkra, 6183 sayılı Kanun 106. madde, Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı.
17. Ceza Dairesi         2016/569 E.  ,  2018/4820 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanığın, hakkında kovuşturma başladıktan sonra cezaevinden yolladığı 07.11.2012 günlü dilekçesiyle gerçek kimliğini beyan ederek kendiliğinden iftiradan döndüğü anlaşılmakla, sanık lehine TCK"nın 269/3-a maddesinde yazılı etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
    2-TCK"nın 142/2-b maddesindeki düzenlemenin, elde veya üstte taşınan eşyanın özel beceriyle çalınmasını öngördüğü, somut olayda müşteki ..."ın cafenin ikinci katında oturduğu esnada, sanığın diğer masaya oturup müştekinin sandalyeye asılı ceketinin cebindeki cüzdanı çalma eyleminin, bina dahilinde gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek, sanığın eylemine uyan TCK"nın 142/1-b maddesi yerine, aynı Kanun"un 142/2-b maddesi uygulanması,
    3-Sanığın sarfına sebebiyet verdiği 17,60 TL yargılama giderinin, 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
    4-Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 05.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.