2. Ceza Dairesi 2017/4330 E. , 2017/13210 K.
"İçtihat Metni"Elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-f ve 62. maddesi gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine dair ANAMUR Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2010 tarihli ve 2009/165 esas, 2010/460 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, adı geçen sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine ilişkin Anamur 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2016 tarihli ve 2009/165 esas, 2010/460 sayılı ek karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/09/2017 gün ve 6446-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/10/2017 gün ve 2017/55201 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1-05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/2. maddesinde "Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisi...hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar." şeklinde yer alan düzenleme nazara alınarak, benzer bir uyuşmazlıkta Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 20/01/2015 tarihli ve 2014/33699 esas, 2015/205 sayılı kararında da belirtildiği üzere sanığa bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanacak olan cezasız kaçak kullanım bedelini ödeyerek şikayetçi kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, usulüne uygun şekilde duruşma günü tebliğ edilmeden, yokluğunda yargılamanın sonlandırılmasında,
2- 5237 sayılı Kanun’un 51/8. maddesinde yer alan, “Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın denetim süresini yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirdiği, sanık hakkında mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği düşünülerek 5271 sayılı Kanun’un 231/10. maddesi gereğince verilen hükmün ortadan kaldırılmasına ve kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde,isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ... hakkında elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan açılan kamu davasının yapılan kovuşturması sonucunda 17.05.2010 tarih ve 2009/165 E., 2010/460 K. sayılı kararla 1 yıl 8 ay hapis cezası ile mahkûmiyete ve TCK’nın 51. maddesi uyarınca cezanın ertelenmesine karar verilerek, 2 yıl denetim süresi öngörüldüğü, bu kararın 02.11.2010 tarihinde kesinleşmesinin ardından, sanığın denetim süresi içinde yeniden suç işlemediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine ilişkin 22.12.2016 tarihli ek kararın sanık müdafiine tebliğ edildiği ve temyiz edilmediğinden bahisle 03.01.2017 tarihinde kesinleştirildiği anlaşılmakla birlikte, söz konusu kararın katılan vekiline tebliğ edilmediği, dolayısıyla usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle, kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, 22.12.2016 tarihli ek kararın katılan vekiline tebliğ edilip, usulüne uygun olarak kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, (ANAMUR) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 22.12.2016 tarih ve 2009/165 E., 2010/460 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.