14. Hukuk Dairesi 2017/5143 E. , 2017/9679 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, Hazineye ait 1432 parsel sayılı taşınmazın 256 m2"lik kısmının ... Belediyesince yapılan imar uygulamasına tabi tutularak 4008 ada 1 ve 4009 ada 1 parsellerin oluşturulduğunu, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek 4008 ada 1 ve 4009 ada 1 parsellerin 1432 parsele isabet eden 256 m2"lik kısmının iptali ile davacı adına tescili isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; imar uygulaması ile oluşan 4008 ada 1 ve 4009 ada 1 parsel sayılı imar parsellerinin ve bilirkişi raporunda belirtilen yolun iptali ile, 1432 parselin ihyasına ve ... adına tesciline, iyiniyetli 3. kişi durumdan olan davalı ..."nin ihya olan kadastral parselde 20/256 hisse ile bu davalı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı ... temyiz etmiştir.
Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
İmar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin bu davalarda, taraflar arasında mülkiyet ihtilafının bulunmadığı; davacının talebinin kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gözetilerek, hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması ve ayrıca yargılama gideri ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden iptal edilen idari işlemi yapan davalı Belediye"nin sorumlu tutulması gerekir.
Somut olayda; davacı Hazineye ait 1432 parsel sayılı taşınmazın 24.01.1994 tarihinde kısmen( 256 metrekarelik kısmının) imar uygulamasına tabi tutulduğu, 4025 ada 1 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu; 1432 sayılı parselin şuyulandırmaya tabi tutulan 256 m2"lik bölümü üzerinde de imar yolu ile 4008 ada 1 ve 4009 ada 1 sayılı imar parsellerinin ( kısmen) meydana getirildiği, ancak anılan imar düzenlemesine ilişkin işlemin İzmir 3.İdare Mahkemesinin 2001 /1241E. - 1097 K. sayılı ilamıyla iptal edildiği ve derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
O halde yukarıda değinilen ilkeler uyarınca 4008 ada 1 ve 4009 ada 1 sayılı imar parselleri ile imar yolunda kalan kısımların miktar itibariyle açıkça belirtilmek suretiyle imar sicil kayıtlarının iptali ile 1432 sayılı parsele tevhidi suretiyle 1432 sayılı kadastral parselin ihyasına hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere infaza elverişsiz biçimde ve talebi aşar şekilde dava konusu imar parsellerinin tamamı yönünden iptal hükmü kurulması doğru olmadığı gibi davalı ..."ın 4009 ada 1 sayılı imar parselinde temellük ettiği payı 4009 ada 1 sayılı imar parselini oluşturan kadastral parsel bakımından dikkate alınması gerektiği; başka bir ifade ile 4009 ada 1 sayılı imar parselinin oluşturulduğu 3003 ada 1 sayılı parselin ihyasının talep edilmesi durumunda Pembe Neriman"ın imar parselinde edindiği mülkiyet hakkının önceki maliklerin halefi olarak kadastral parsele yansıtılacağı gözetilmeksizin Hazinenin taşınmazı ile mülkiyet ilişkisi bulunmayan Pembe Neriman"ın Hazineye ait kadastral parselde paydaş kılınması da doğru değildir
Mahkemece yukarıda değinilen ilkeler uyarınca inceleme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalı ... .. . temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.