8. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/7262 Karar No: 2010/2609 Karar Tarihi: 17.05.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/7262 Esas 2010/2609 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2009/7262 E. , 2010/2609 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
...ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.03.2009 gün ve 3/56 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, tarafların 15.1.2009 tarihinde kesinleşen hüküm ile boşandıklarını, vekil edeninin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/60-121 Esas ve Karar sayılı dosyasında davalı aleyhine, evlilik birliği içinde edinilen 34 ada 18 ve 26 nolu parsellerde kayıtlı taşınmazlara katkısı sebebiyle öncelikle tapu kayıtlarının iptali ile adlarına eşit oranda tescilini, bu istek mümkün bulunmadığı takdirde rayiç bedellerinin tespit edilerek yarısı kadar maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, görülen bu davanın, tarafların anlaşmaları sonucu düzenlenen 19.9.2007 tarihli protokol ile sonuçlandırıldığı, hükmün 9.2.2008 tarihinde keşinleştiği, mevcut protokole göre yukarıda ada ve parsel numaraları belirtilen dava konusu taşınmazların, vekil edenine bırakılmış olduğu halde, davalının tapuda devir etmediğini açıklayarak 34 ada 18 ve 26 nolu parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davacı ile aralarında görülen boşanma davasının kesinleşmediğini, henüz ifa zamanının gelmediğini, kararın kesinleşir kesinleşmez tapuda devir işlemini yapacağını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında görülen Adalar Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla )Mahkemesinin 2007/7-122 Esas ve Karar sayılı dava dosyasında tarafların boşanmalarına dair verilen kararın kesinleşmeden, eldeki davanın açıldığı, dava tarihinde taşınmazların devrine ilişkin şartın gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı TMK.nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.nun 118-395 m.) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (Yargıtay H.G.K.nun 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Görev kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şeklide karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülen davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 17.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.