2. Ceza Dairesi 2017/4329 E. , 2017/13208 K.
"İçtihat Metni"Hırsızlık suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 141/1. maddesi gereğince 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2007 tarihli ve 2007/227 esas, 2007/500 sayılı kararının infazı sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulup durdurulmayacağına dair bir karar verilmesi talebinin reddine ilişkin anılan Mahkemenin 03/01/2017 tarihli ve 2007/227 esas, 2007/500 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve söz konusu kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/01/2017 tarihli ve 2017/90 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19/09/2017 gün ve 94660652-105-34-8926-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/10/2017 gün ve 2017/54466 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanık ...’ın dosyanın diğer sanıkları ile birlikte müştekiye ait işyerine giderek onu oyalayarak masa üzerindeki cüzdanı çalmak şeklindeki eylemi nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5237 sayılı Kanun’un 142/1-b maddesi gereğince kamu davası açıldığı, Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sanığın anılan Kanun’un 141/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği, sanık müdafiin temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 16/11/2011 tarihli ve 2007/24536 esas, 2011/43575 sayılı ilamıyla, “Yakınana ait markete müşteri gibi girerek hırsızlık yapıldığının anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı yasanın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı biçimde uygulama yapılması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.” şeklinde açıklama ile söz konusu hükmün onanmasına karar verildiği anlaşılmakla, sanığın eylemine ilişkin suç vasfında yanılmanın sonraki hukuksal değerlendirmelerde kazanılmış hak sağlamayacağı, sanığın üzerine atılı nitelikli hırsızlık suçunun 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesi kapsamında uzlaşma kapsamında olmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, sanık ...’ın diğer sanıklar ile birlikte şikâyetçiye ait işyerine giderek onu oyalamak suretiyle masa üzerindeki çantasını çalması şeklindeki eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi gereğince kamu davası açıldığı, mahkemesince yapılan kovuşturma sonucunda sanığın anılan Kanun’un 141/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği, sanık müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 16.11.2011 tarih ve 2007/24536 E., 2011/43575 K. sayılı ilamıyla, “Yakınana ait markete müşteri gibi girerek hırsızlık yapıldığının anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı Yasa’nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı biçimde uygulama yapılması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.” şeklindeki eleştiri ile söz konusu hükmün onanmasına karar verildiği anlaşılmakla; sanığın eylemine ilişkin suç vasfının belirlenmesindeki yanılgının sonraki değerlendirmelerde kazanılmış hak sağlamayacağı, sanığın üzerine atılı nitelikli hırsızlık suçunun 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi kapsamında uzlaştırma kapsamında olmadığı gözetilmeden, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (BAKIRKÖY) 13. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 16.01.2017 gün ve 2017/90 sayılı değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.