Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/2688 Esas 2014/4874 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2688
Karar No: 2014/4874
Karar Tarihi: 26.03.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/2688 Esas 2014/4874 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/2688 E.  ,  2014/4874 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 28/06/2012
    NUMARASI : 2010/168-2012/348

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde, davalı hakkında davacı kuruma olan 48.526,81 TL borcunu ödemediğinden icra takibi başlatıldığını, davalının 1997-3,2000-3, 2003-11,2004-11, 2005-11,2006/7,8 ve 9. dönem faturalarını ödemediğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı dilekçesinde, tarlasına baraj gölünden pompa ile su aldığını, bir sezonda üç fatura geldiğini, itirazda bulunduğunu, itiraz sonucu yapılan kontrolde saatinin sağlam olduğunu, cezaların fahiş olduğunu, borcu ve cezasını kabul etmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile itirazın 14.045,42 TL asıl alacak, 2.476,93 TL gecikme cezası ve 4.369,78 TL KDV yönünden iptali ile asıl alacak üzerinden %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu takip dosyası incelendiğinde, davacı alacaklının 14.321,05 TL asıl alacak, 28.987,93 TL faiz, 5.217,83 TL KDV olmak üzere toplam 48.526,81 TL alacak üzerinden icra takibi yaptığı, takibin dayanağının elektrik tüketim faturası olduğu görülmüştür.
    Davalı 04.10.1997 tarihli sözleşme ile davacı kurumun tarımsal sulama abonesidir.
    HMK"nun 266 vd. maddelerine göre; bir davada çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim bilirkişiye başvurabilir ancak hakim bilirkişi raporu ile bağlı değildir. Hakim, bilirkişi raporunu yeterli derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor isteyebilir veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabilir. Hakim bilirkişi raporunun aksine karar verirken bilirkişi raporundaki sonucun neden yanlış olduğunu ve kabul edilemeyeceğini hükümde gerekçesiyle birlikte inceleyip belirtmelidir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının takip tarihi itibariyle ödenmeyen 8 dönem faturası ile ilgili olarak 14.045,42 TL fatura alacağı, 24.276,58 TL gecikme faizi ve 4.369,78 TL gecikme faizi KDV si olmak üzere toplam 42.691,78 TL alacağı olduğu belirtilmiş, mahkemece gecikme cezası 2.476,93 TL olarak belirtilmiştir.
    Mahkemece verilen kararda, bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmesine rağmen, HMK 266, HMUK 388 ve Anayasanın 141.maddelerine göre mahkeme kararlarının gerekçe gösterilmesinin zorunlu olmasına ve tarafların gerekçe sayesinde iç ve dış denetimin yapılmasının mümkün olmasına göre herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin, gecikme cezası miktarı hakkında bilirkişi raporunda belirtilen rakamdan daha farklı bir rakama hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.