17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8343 Karar No: 2018/3844 Karar Tarihi: 05.04.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/8343 Esas 2018/3844 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/8343 E. , 2018/3844 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; mahkemece İTÜ veya ... Müdürlüğü fen heyetinden seçilecek hasar konusunda uzman bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre davacı aracında davaya konu kaza nedeniyle meydana gelen onarım giderinin tesbit edilmesi, aracın onarımının mı pertinin mi uygun olduğunun değerlendirilmesi, pertinin uygun bulunması halinde aracın olay tarihindeki 2.el piyasa rayiç değeri ile sovtaj bedelinin belirlenerek piyasa değerinden sovtaj bedelinin mahsubu ile zarar miktarının tesbit edilmesi, daha sonra bulunacak bu meblağdan davalı tarafın kusur oranına isabet eden kısmın hesaplanıp en son olarak da davalı aracının trafik sigortasınca ödenen 12.500,00 TL."nın mahsubu ile davalı tarafın sorumlu olacağı tazminat miktarının tesbiti hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 940,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, 6762 sayılı TTK."nun 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK"nun 1472. maddesi) kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1 numaralı fıkrasında yer alan "dava tarihinden" ibaresinin çıkartılarak yerine "21.01.2009 tarihinden" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 05/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.